AÇLIK/Adem Yağmur

İnsanı terbiye eden açlık mıdır yoksa tokluk mudur?

Tok olan açın halinden anlar mı?

Kaç gece açlıkla koyun koyuna sabahladın ki açlığı anlayasın. Bir hastaların birde aç bebeklerin sabahı olmazmış. Annesinden koparılan yavruların sütüne kastediyorsun anneleri sütlerini lavaboya döküyor lavaboyu yavrusunun gözyaşları yıkıyor. Bebeklerin çaresizlikten içemediği sütü süs köpekleri içiyorsa orası yeryüzü değildir.

Açlık ruhun zekâtıdır eğer bu zekâtı vermezsen tokluk bendenin zekâsıdır.

Açlığın grevi tokluğun kredisi var, olanla yetinmeyeninde cefası var.

Yemek, her canlı için bir tuzak olmuştur da o tuzağa daha çok tok olanlar düşmüştür. Perhizlerine dikkat ediyor musun onu yeme bunu yeme ne yiyeceksin. Yediğin yetmedi mi ki, az kalsın kendini yiyeceksin. En iyisi perhizlerinin bir ziyafet olduğunu asla unutma.

Kutsal dinlerin oruç ibadetini tarifi kendine yetecek kadar yiyeceğin için ve sağlığını kaybetmemen içindir. Kimileri ibadet kastıyla yaşarda yanına kalan sadece açlıktır.

Açlık içerisindeki kişinin gururu ve yemini olmazmış. Tok olanın ise huzuru ve sağlığı olmazmış. O yüzden sofraya tok gibi otur aç gibi kalk. Fazladan yediğin aslında seni yemiştir. Çok yemek hamalların yükü gibidir onu sırtından indirmediği sürece dik yürüyemez.

Çok yiyen çok acıkır az yiyen midesini sakınır. Can boğazdan mı gelir yoksa can boğazdan mı çıkar bu ikilem arasında yiyip içiyorsun ve de hiç vazgeçmiyorsun.

Aç insanlara, zengin sofra vaatleri tok insanların sohbet keyfidir. Kendine yetecek kadar ve sadece kendi önünden yesen herkes doyar zira her yediğin şeyle kendini tüketiyorsun.

Kuru gıdalar kuru kuru yenmiyor şuna biraz yağ desen denmiyor. Yedikten sonra ikram etmeyi düşünenler doyduktan sonra geriye bir şey bırakmayanlardır. Bir ekmeği paylaşmak sadece bir ekmeğin varken mümkündür.

Aç kalmaktan değil alçalmaktan kork. Tok iken başın ne kadar dik ise açlığınla o kadar eğiktir.

Açlık ve susuzluk içerisindeki köpeğe ayakkabınla bir parça su bul inan ki seni ısırmayacak, ayakların da açık kaldığı için yanmayacaktır.

Aç ve açık ikisi ne kadarda bir biriyle uyumlu. Açık kalsan gecenin karanlığı örter üzerini, aç kalsan hangi sofra kabul eder seni. Açlık ile açık kalanlar vücudunun sahibi değildir.

Yemeği az olanın bedeni mi yoksa ruhu mu hafif olur? Bu soruya cevabı açken mi yoksa tokken mi vereceksiniz tercihiniz için süre sınırlaması yoktur. Seni yaratana en sevimli halin bunu cevaplarken ortaya çıkar.

Açlığın ve tokluğun arasındaki mesafe ölüm ile ömür arasındaki mesafe kadardır. Aç kalma

korkusuyla bağı bahçeyi talan etme, bahçıvanı üzme. Topraktan çıkanları sen yiyorsun sonrada toprak seni yiyor, toprağı sevindirme.

Aç adam, ekmeği kim verirse onun kılıcını sallarmış böyle bir adam karnı doyunca kendini tanrı zannedermiş. Tanrı insana açlıkla zulmetmez açlığa tahammülünü ölçer. İnsanları aç bırakanlar kutsallar değil kursakları dolu olanlardır. Yoksuların sofrasından hiç kimse yoksun olarak kalkmaz.

Zenginlik parayla kazanılmaz, başkalarının senden parayla alacakları bir şeylerin yoksa zenginsin.

“Bir memlekette bir kimse açlıktan ölürse, bütün memleket onun katilidir.”

Kimisi zayıflamak için doktorların kapısını aşındırır kimisinin de açlık kapısı onun aşıdır.

Açken konuştuğunla tokken konuştuğun şeyler aynı olursa sen gerçek doyuma ulaşmışsın demektir.

Açken iman, tokken inkâr edilen neyin var elinde hepsi de inan ki dilinde. Yeryüzü büyük bir sofradır kimisi layıkıyla yer, kimisi içine tükürür.

Az yemek yiyenlerin yürekleri hep yumuşak olur.

Yorgun argın işten dönen babalarını bekleyen küçük çocukların sevincindeyim. Elinde ki birkaç parça malzeme ile akşam sofrasına harika yemekler koyan annenin emeğindeyim. Akşam olunca el ayak çekilir herkes kendiyle baş başa kalır, birde gözlerinin içine bakanlar vardır. Sofranın yorgun konuğu babanın, sofrayı hazırlama maharetiyle annenin tek gayesi çocuklarının karnının doymasıdır. Sofrada yemek azdı bu günlük yevmiye ancak buna yetiyordu. Çocuklar sevinç içerisinde güle eğlene, döke saça yemeklerini yerlerken anne babaları hayranlık içerisinde onları izlerken doyarlar, onlar doymadan doyanlar. Böyle bir anne babanın, çocukları yemekle karnını doyuruncaya kadar onları izlerken aldıkları sevinci hangi sevgi ile değiştirebilirsin.

Beğenmediğin yemekler gözlerinin önünden geçiyor değil mi, şimdi onlarda seni beğenmiyorlar işte bu yüzden açsın.