Aşk / Murat Sirkecioğlu

Sevgili…En sevgili…Ey sevgili!
Uzatma dünya sürgünümü benim.
(Sezai Karakoç)
“Aşk gevezeliği kaldırmaz, aşk laubali işi değildir. Dilin tutulduğu zamandır.” Haksız mıdır sence Ulvi?
Hani kapı çalınmış, “kim o?” diye bir ses duyulmuş. Kapının ardında bekleyen aşık “benim” demiş.
Kapı açılmamış. Büyük bir üzüntüyle dönmüş arkasını gitmiş. Aylar sonra yine kapıyı çalmış yine
gözünde tüten sevdiği sormuş’: “ Kim o?”
-Senim!
Şimdi oldu demiş yâri ve sonuna kadar açılmış kapı. Eğer aşıklık istinadındaysan; sen-ben yoktur.
Herkes birdir. Bir bütün olduğunda gönül kapıları sonuna kadar açılır.
Panzehiri ayrılık olan bir şeydir aşk. Sanır mısın her buluşan kavuşur? Bazen ayrılanlar gönül sözüyle
konuşur. Yürekleri birbirinden uzakta olduğu için bağıranlar, kalp gözüyle konuşanları anlayamazlar.
Aşk güzel arama işi değildir, sen seversin sonra o güzel olur. Hem sen sevdiysen güzel olmasa da ne
olur? Kendini anlatmaz aşık. Seven sevdiğinden bahseder düsturunca yârinden bahsedilmediği zaman
şaşırır.” Allah Allah! Bunlara da ne oluyor? Güzeller güzeli dururken başka konular konuşuyorlar” der.
Ziya Paşa’nın dediği gibi; “kendimi anlatmak için seni yalnız bulamam, zaten bulsam da kendimi
bulamam.”
Ey laftan anlamayan nefsim! Aşk bazen terk etmektir. Gümüş tepside sunsalar dünyayı elinin tersiyle
itmektir. Aşk üç kelime, sonu ise bitmektir…

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *