Bir cennet düşlüyorum
Gagasında zeytin dalı ak güvercinler
Gülüşen çocuklarla şen bahçeler
Kış günü her ocağın bacası tüter
Sıcak yuvasında huzurluymuş anneler
Gece gündüz yanarmış umudun feneri
Parıldarmış hakkın has cevheri
Adalet gün ışığı gibi aydın ve berrak
Haklıya hakkı verilirmiş kılı kırk yararak
Alttakini gölgelemezmiş üstteki yaprak
Hakkı gözetirmiş tabi yağmur ve toprak
Kurtlar diş bilemezmiş kuzuya
Hayaller atılmazmış kör kuyuya
Kalmamış fakir zengin
Kalem kılıçtan keskin
Mermisi gülmüş askerlerin
Öpücükmüş ilacı nasırlı ellerin
Alın teri altına eş
İnsan insana kardeş
Bir cennet düşlüyorum mavi gezegende
Dünya biricikmiş bu evrende
Gökkuşağı özenirmiş renklerin ahengine
Çalarmış hayatın ritmi dengi dengine
Özgürlüğün pahası değilmiş can
Ve masumlar cinnetlere edilmezmiş kurban
Köylüymüş milletin efendisi
Silinmiş sırtındaki ayak izleri
Halka hizmet en büyük izzet
Parlarmış yüreklerde merhamet
Söz edilmezmiş hiç soydan soptan
Paslı değilmiş hem de sinelerde vicdan
Göç göç diye inlemezmiş dağlar taşlar
Ağlamazmış bebeklere hicranla akarsular
Can vermezmiş Yusuflar kuyularda
Ve solmazmış çiçekler kuytularda
Yıldız yıldızmış gözlerde yaşam
Azizmiş su gibi her insan
Cenneti bu, düşlerimin
Bilmem ki neresinde evrenin
Gerçeği olsun mavi gezegenin
Ne senin ne benim bu rüya hepimizin