Dosta Mektup / Sinem Der Ki
Sevgili Dost; Bazen birbirimizi anlayamıyor olabiliriz, bu gayet olağan. İnsan dediğin bazen kendini bile anlayamıyor değil mi? Sende de oluyordur. Şöyle anlatayım; Bu ara hayatımı bir kitap gibi okuduğum doğrudur.…
mavi bir yorgan gibi örtmeliyiz şiiri
sevdamızın, kavgamızın üstüne
fm
Sevgili Dost; Bazen birbirimizi anlayamıyor olabiliriz, bu gayet olağan. İnsan dediğin bazen kendini bile anlayamıyor değil mi? Sende de oluyordur. Şöyle anlatayım; Bu ara hayatımı bir kitap gibi okuduğum doğrudur.…
Şimdi her yer harabe, yıkık bir deSöz baykuşlara emanet dört bir yanda Korku surları yükseliyor ufuklardan nicedirNicedir çeşmelerden bulanık akıyor sular Bu hengâmeyle giderken devran kendi yolunaCefayı ve kahrı yüklenmiş…
içimde demirden kocaman bir pencereve kalbime saplanan parmaklıklar küçüle küçüleaydınlığa açılan bir kapıdan çıktımüzülme!daha önce de ayrıldık seninle.. nereye gittiğimi bilmeden yürüdümiçimde bitmeyen kavimler göçükaç gün sürdü, kaç sürgün..sarı çiçeklerden…
Sanırım ben yazmaya bağımlıyımYapamıyorum onsuzYa da bir tuzağa düştümYapamadığımı sanıyorum onsuz Yazmak şeytanın bir oyunu mu?Anlayamadım henüzBelki de beni okumaktan uzaklaştıranDost sandığım bir düş Okumayıp yazmak ne de kolay bir…
Bir İstanbul silueti gözbebeklerimdeBalzac'ın kalemi dolaşsaBu yerlerde Yitik kelimeler sayfalarda sıkışmışRüzgâr okuyorRüzgâr dokunuyorSatırlardaYitiğime Eski zamanlarda yaşamış bir yazıcı köleElinde papirüslerAklında aşkımKalbinde benÇırpınıyorumÇaresizce Nilüferlerin arasındaBir geceYürürken sessizceHanımeli kokuları gelirBir meltem kanadında…
Zamanın kalbine fısıldıyorum bir dilek tutarakSonbaharın gülümseyen bakışlarında.Bir çocuksu kalp çarpıyorKalbimin hemen yanı başındaDupduru…Zamanın kalbine fısıldıyorum bir dilek tutarakBir yakamoz şefkatiyleDüştüğünde denizime.Gelgitler okşuyor sonraMerhametin saçlarını,Elleri titreyerek…Zamanın kalbine fısıldıyorum bir dilek…
ElaŞimdi ben sana Ela dedim yaGökkuşağının tüm renkleriKıskanır seniİçlerinden atmak için arar dururlar Oysa Sen renkler ötesiOysa Sen güneş/e tutul[m]ası Bu kadar âşikarkenAnlamazlar, göremezler kiTutamazlar seniYok edemezler ki…Kafdağı'nın ardına da…
Bir pişmanlık kalır bir de acılarMaziyi şöyle bir yokladığındaUfuklar simsiyah gökler kopkoyuHer gece her sabah uyandığındaBir pişmanlık kalır bir de acılar Sendin hep sararan sendin hep solanNe garip ne tuhaf…
Baharımsın senDesemDesenAçılır gibi güllerGülsenGülsemGöğüm aydınlanırIsınır kalbimIşıklanır yüzümEllerini versen Derim kiGüneş banaAy sanaÜşüyorumBiliyorsunHava serin hâlâBuzlar bile erirGülünce senGülümseGeldim yanına GülümseErisin gönlümde karAffetYanardağlar da patlarSonrası yemyeşilSonrası maviKumsala yüzsüren sular gibiKendini terk eden…
İki gönül bir olunca,Soğan yese de bal olur.Dargın ise karı koca,Dirlik düzen hayâl olur.…..Hâlin hat'rın sorulunca,Anlat söyle usûlünce.Güller açar gonca gonca,Kaşın gözün cemâl olur.…..Hani bir söz var Yunus'ca,'İster isen var…
Yansa da Yüreğim Bana memleketimi geri verinYeniden ümit çiçekleriMenekşe, gül, lale..Cıvıl cıvıl kuşlarEksik olmasın ruhumdanRengârenk dört mevsim Bana memleketimi geri verinMavisiz kalan yaşamlar üstüneİçimde büyüyen acılar üstüneD/okunsun yeniden şarkılar, türküler..Beklesin…
abûset gibisin ne tenkitin tenkit nâ doludur ima'nbu meczup kelamı hüsnühat bilirsinne terkipin terkip nâ gülüdür gümangülerim dersin de abûset gibisin Mahrutî
Kör gözler, sağır kulaklar el ele bahtiyar Elbet her şeyin mahdut bir vakti var Son basamakları çıkıyor, genç, ihtiyar Hazin gurbette çığlık, kimin umurunda ... Garip, yalnız geceler, soğuk ve…
Ne kadar kovsam da kondun dalımaEvime hoşgeldin beyaz güvercinNe olur hayretle bakma halımaAylardır yüreğim ayaz güvercin Gözlerinde ârâm eylemiş hüzünHasret otağına dönüşmüş yüzünGri rengi bile solmuş gündüzünKış gelmiş, kalmamış o…
Hani bana hep öğüt verirdin, “alma” derdin!Bana ait olmayanı bugün aldım baba…“Kul hakkından bir dirhem dahi çalma” derdin!Bugün felekten bir gün çaldım baba… Kendi halimizde oturduk garip kuş gibi,Ne ekmeğim…
Yapraklar düşerken takvimlerden İnci/nmiş gözlerinden yaşlar Avuçlarımda yaşar Kanatları inci/den kuşlar Filamingoların gagasında Taze çiy damlası adın Akik taşlarda akan nehirler Fırtınaları soğuran bulut Yakaladım köşe başlarında Saklambaç oynayan caddeleri…
ZindanlarZindan olacak sizeElbet her bir darbenizVahim ferman olacak sizeCahim ferman olacak size...Yürüdüler koridorlarıTebTebTebBetBetBetTebbet Tebbet Tebbet...Açılır, kilitlenir çelik kapılar üzre,Kafeste bir kuş gibi inler nahif kadınlar..Ve kolunda çocuklarYüzleri solgun baharDuvar inmiş…
Karadayı Nur yağsın eskiye rağbet edelimFeodal düzene geçelim artıkDeveyi biraz da öyle güdelimGelin derebeyi seçelim artık Ekvatorlu Adalet, hak-hukuk külliyen zararİnsanın yok yere neşesi kaçarEdebin, ahlakın ne faydası var?Şu ütopyaları…
Bir endam aynası karşımdaAdım sayıyorum kendimeAldım, verdim, ben seni yendim...Yendim, deyip gözgöze geliyorum kendimleYendim...Yendim...Yenildim...Ruhumun ilhamlarına sığınıyor iç sesimDar sokaklardan geçiyor çığlıklarımMağlup olmuş bakışlarımHadi baştanAldım, verdim, ben seni yendim...Yen-dim...Yen-dim...Ye-nil-dim...Bu sefer vurgulu…
Bazen sessize almak isterim dünyayı.Geride bir tek dalga sesleri olsun kulaklarımda.İçimi susturmak isterim.Bütün seslerden uzak, sessizliği düşlerim. O vakit sakinlemek istesem bir gölge altında,O gölgelik, muhakkak benim defterim olur..Kalem nefesim…