İnkisar / Mustafa DÖŞDEMİR

hüzünle baktım mahallemin sokaklarına

evlerin bahçelerindeki çiçekleri kokladım

daha koklarken tütmeye başladı burnumda

sonra terim toprağında bir tarla geldi aklıma

avuçlarımda bir tutam kuru lavanta gidiyorum

odamın penceresinden gökyüzünü seyrettim

güneş yine içimi ısıtır mı böyle bir başka yerde

sığırcık kuşları böyle dans eder mi yine

‘Yaren leyleğe’ gıpta ettim her gelişinde

içimde bir, ‘Adem amca’ ukdesiyle gidiyorum

istimbotlar geçerken gözlerimin önünden

belki son kez baktım Boğaziçi’ne ıslak bir çift gözle

başka memleketin martıları da simiti sever mi

pervaz eder mi bir vapurun ardından böyle şevkle

genzimde iyot tadı, ardımda köpükler gidiyorum

köyümün gümrah ırmağında yüzümü yıkadım

suya değen saçlarını okşadım salkım söğüdün

sığla ağacınının gözyaşına göz yaşımı kattım

bari siz, kaderine terk edilmiş hatıra ormanları

bir soluk almalık yer vermez misiniz gidiyorum.

duvardaki aynaya baktım, genç olmasına gencim

ya niye ruhumun kıyısında bir ihtiyar taş sektirir

pes etmedim,                           sadece yorgunum

ey yurdumun dağlarından fışkıran suların tâkati

ey mümbit toprağındaki tohum sancısı, neredesiniz

heybemde biraz hayal, biraz kırıkları gidiyorum.

Mustafa DÖŞDEMİR

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *