Okuyup yazan bir dünyanın okuyup yazmayan üyeleri olmak bizi rahatsız etti. Kalem vardı bir elde ve dilde kelam. Kaleme yemin etti Kur’an. Yazan da duydu bunu. Yazılan tebessüm. Her şey akıyordu. Mürekkep de aktı. Beyinler durdu, kalp hayata aktı. Her şeyde binler mana. Ne duruyorsun o halde? Anlat, anlat, anlat. Yaz ki aksın zaman. Durmanın zamanı mı olur? Durursan zaman mı olur?
Renkleri de var kalemin insanlar gibi. En güzel rengi seçmek gerek. En anlamlı olanı yazmak. Elinden bu mu geliyor? Sanmıyorum. O ele bir daha bak. Çizgilere dikkat et. Olmaz deme sakın. Kalem elinde çiz dünyayı. Şekillensin her şey yeniden. Eski haritalar, eski işte. Yenile.
Pişman etme kalemi yazdığına
İdam etme kavramları
Anlamların azlığına
Vur kazmayı çıksın pınarlar
Daha çok daha çok
Aksın gönüllere en yüce manalar
Ben burada duramam. Bu harfler bana yetmez. Başka alfabe, başka alfabe. Daha diller. Bir cümle al, gel sabah erkenden. Bak gün ışıklarında nasıl da parlayacak. Elini değmeden. Gözünü kırpmadan. İşte böyle. Al bu kelime benden. En zor yerde sana kanat olacak. Kanat olacak. Anladın.
Sana demiştim, okuyup yazanlar, ağaçların yaprakları kadar olur. Çiçekler gibi üfül üfül kokar. Hayatın suyunu sıkar. Toprağı karış karış işler. Havayı tertemiz teneffüs eder. Nefes alır alfabeler onların kalemleri ile. Bak nasıl da çizdi zindanlara büyük büyük ümitler. Allah yazdı bak. Allah yazdırdı.
Kalemin kelama dönüşmesini izle. Elif oldu önce. Sonra be. Veya a oldu önce sonra b. Dokundu her harfin madenine. Altın olsun isterdim ama her söz olmaz. Tabiat buna yol bulmaz. Kalem açtı ağzını da söz oldu. Bazen buz kesti bazen de sımsıcak köz oldu. Ne olsa iyi oldu, gönüllere iyi geldi. Kulaklar ona dikkat kesildi. Uzaklardan duyuldu, ocaklarda sevgi oldu. Sen miydin o kalemin dili? Kalem dile geldi. Nicedir suskundu.
Duyan yazdı duymayan yazdı
Mevsim ne kıştı ne de yazdı
Aktı zaman kalemler ikliminde
Gökler ne bulut ne de ayazdı
Kimi yazsın istersin? Kalem kime dile gelsin? Önce sen iyi bak kaleme, sonra âleme. Hani kelam kimdendir, kimedir, hangi makamdadır ve hangi maksatladır? Bilirsin bu soruları her biri bir ruhsatladır. Ben de diyeyim ne taşırsın o kalemle hem nereye? Bak şimdi dur biraz. Yeniden al kalemi. Yeniden. Okudukların mı? Evet onlar da gelsin. Kendi renkleri ile. Ama kalemin rengince. Anladın değil mi? Kalem taşır. Yük. En güzel. Çok güzel. Elin emek. Dilin emek. Kalbin de geldi işte. Ona yer ver. Duyguların da renk renk. Emsa tecellileri olmadan ne işe yarar ki. Renk tavus. Renk kâbus. Ama sen bir makamdasın. İnsanlık. Fark ettin değil mi?