Dünya takviminde bu günler kitap haftası olarak yazılmış.
Kitap ve insan. Düşünce ve yol. Fikir ve çile. İlk kutsal sayfalarla, kitaplarla tanışmış insanoğlu. Hayatı şerh eden kitaplarla. Varlığı anlamlandıran ve insana insanı anlatan kitaplarla. Ama insan çoğu zaman anlayamamış onu.
Bir ağaçtır bir kitap bir güneştir. Bir çekirdek veya bir petektir. İnsan kalbinden kaleme akan kıymetli bir mürekkeptir. Hisler ve hayaller dünyasından uçup gelen binler kelebektir. Aklın en gizli vadilerinden süzülen tatlı bir nefestir. Harf harf dokunur, hece hece okunur. Bir gezintiye çıkmış gibi takılır gözler bin bir manzaraya. Kutsal bir mekan yolcuları gibi dizilir gölgeler arka arkaya.
Kitap ağırdır. Kitap sessizdir. Kitap ehline konuşur. İyi bir sırdaştır. Sayfa sayfa açılır, satır satır ağlar, ağlatır. Tebessüm ettirir, heyecan olur. Korkulardan geçer, sevgilere ulaşır. Yalnızlıklara yoldaş olur. Bir dünyadan başka bir dünyaya köprüler kurar. Kalplerin susuzluğuna pınarlar olur.
Kitap bir dünyadır ya.Veya her kitap ayrı bir dünyadır ya. İşte her dünyada başka başka gönüller yaşar. Misafir ederler ziyaretçilerini. Evlerinde bir kahve ikrak ederler. Sonra şehirlerini gezdirirler. Geçmiş zamanın dillerine şahit olunur, renklerine tanıklık edilir. Onların heyecanlarına, sevinçlerine, hüzünlerine ortak olunur. Sonra müsade isteyip çıkılır oradan. Kendi zamanında da aynı heyecanları, sevinçleri ve hüzünleri yudumlar insan. O da bir kitap olur. Bir sonraki nesiller de ona misafir olurlar. Böyle devam eder.
Hangi kitap deme. Her kitapta vardır insanların ayak izleri. Kalp atışları. El emekleri ve göz nurları. Kimi şehirler gibi kimi kitaplar da çok canlıdır. Kimi insanlar gibi kimi kitaplar da candandır, samimidir, içtendir.
Kitaplardan uzak kalmaktır asıl yalnızlık. Kitaplarla iç içe olmaktır asıl sonsuzluk.
eminosmanuygur