Size, ölmüş annenizin kokusunu kargoladılar mı hiç?
Bugün çok heyecanlıyım. Kız kardeşimin memleketten gönderdiği kargoyu, uzun zamandır
bekliyordum. Kargom eşimin işyerine geldi ve akşam eve gelirken getirecek. Burada, gurbet ellerde
bulamadığımız bazı şeyleri, kardeşimden istedim. Bir de eski evimden kalan birkaç parça eşyayı
gönderecek bana… Nasıl mutluyum anlatamam. Akşamı zor edeceğim. Gün geçsin diye birkaç
arkadaşıma gittim. Sonra markete uğradım. Eve geldim, yemek yaptım. Akşam olmak bilmiyor. Bayram
sabahını bekleyen çocuklar gibi sabırsızlanıyorum.
Nihayet eşim elinde koca bir paketle çıkageldi. Paketi kucakladığım gibi salona koştum. Önce
sıkıca sarıldım. Sonra büyük bir özenle açmaya başladım. Ben kutunun kapaklarını açtıkça, içinden
memleketimin kokusu yayıldı ortalığa… Bir an sanki boğaz havası çektim içime… Ciğerlerim bayram yaptı.
Kardeşim istediğim her şeyi almış sağ olsun. Metazori ayrılmak zorunda kaldığımız, eski evimden gelen
birkaç anı da canımı yakmadı değil! Eski günleri hatırlamak, hem mutlu etti, hem hüzünlendirdi.
Kardeşimin hepimize ayrı ayrı aldığı hediyeler çıktı sırasıyla… Çocuklarım, teker teker açtıkça
mutluluktan havalara uçtular. Bir kargo insanı ne kadar mutlu eder deseler, bu tabloyu gösterirdim.
Elimi attığım bir paketten, bir dua kitabı çıkıyor. Annemin vefatının 1. Yıldönümünde dağıttıkları
kitap bu! Bana da bir tane ayırmışlar. Kapağını açtım, annemi anlatan bir not gördüm. Gel de ağlama
şimdi! Kitabı bağrıma bastım. Gözyaşlarıma hakim olmaya çalışıyorum!
En sona bir paket kalıyor. Yavaş yavaş açıyorum. İçinden, anneme ait birkaç kıyafet çıkıyor.
Annemin eşyalarını tanıyorum, olduğum yere öylece çöküp kalıyorum. İki omzuma iki yük biniyor yine!
Tıpkı annemin ölüm haberini aldığım andaki gibi… İki kolum iki yanıma düşüyor. Paketin üzerinde bir not,
kardeşim yazmış; “Ablacığım, sana anneciğimizin kokularını gönderiyorum!” Artık gözyaşlarımı
tutamıyorum. Annemin eşyalarına sıkıca sarılıyorum, kokluyorum. Hala annem kokuyor. Hıçkıra hıçkıra
ağlıyorum. Sonra bir el saçlarımı okşuyor, annemi adeta yanımda hissediyorum. Gözlerim kapalı bir
daha sarılıyorum eşyalarına… Nasıl da annem kokuyor? Oysa annem vefat edeli 2 yıl oldu! Ben
cenazesine gidemedim. Bu benim içimde kapanması imkansız bir yara olarak kaldı. Bir evladın, annesine
karşı son vazifesini yapamaması ne kadar zordur bilir misiniz? İçim parçalanarak annemin cenazesini bir
telefon ekranından izledim. Mezarınaysa hala gidemedim.
Geçenlerde kızım gitti memlekete… Anneannesinin kabrinin başından beni aradı, “Bak anne”
dedi, “Selamını getirdim anneanneme!” Benim yerime öptü, kokladı mezar taşını. Suladı toprağını. Kızım
gitti ya sanki ben gitmiş kadar oldum. Adeta ruhu buralarda bir yerde gibiydi yine… Annemi çok
yakınımda hissettim.
Size, memleketten kargo geldi mi hiç? Elbette gelmiştir. Gurbette olanlar bilirler, çok değerlidir o
kargolar. İçinden sevdiklerinize dair bir şeyler çıkar, özlem çıkar, mutluluk çıkar, vatan çıkar. Matruşka
gibidirler, çıktıkça çıkar!
Bugün bana memleketten bir kargo geldi. İçinden annemin kokuları çıktı!
(Memleketinden uzakta sevdiklerini kaybedenlere…)