Mektubuma cevap diye üç damla yaş göndermişsin bir dipsiz bakış bir süveyda kaos, ki arka planına işlediğin gülümsemeyi koklayabiliyorum kotarabildiğim kadarıyla bu cılız ruhumla seni anlamaya ziyadesiyle azimliyim sanma ki talimliyim cesaretim için talihliyim belki çağ yangınında yananı serinletmek zordur bilirim gün yanığı geçer de çağ yanığı hep bir sızı bırakır, yaktığ’ruhun zifiri hücresinde sanırım bir tür bağışıklık sistemi vazifesi vekaleten belki de bundan yalnızlığı en yalın anlamıyla kucaklıyorsun gamzelerinde müstehzi misillemelerle direncine hayranım hayranım direncine hani titremiş ama üşümemiştin eksi kırkbeşinde soğuğun terlemiş ama beklemiştin artı kırkbeşinde sıcağın “bana ne “ leri ve bahaneleri müebbetle sınamıştın söz dağarcığındaki billur kulede senin olduğun yerde hep bir eksikti yeis bir fazlaydı umut “yap ve unut” derdin ya gece hummalarında kendine unuttuğunu da unut diyorsun değil mi şimdi ? bugün senden çok bahsettim utanırsın şimdi, yanakların pembeleşir yüzün bir güzelleşir, bir güzelleşir herneyse.. sen cevabında aracı kullanma dua et ülkem ve yarınlar için yeter Farzımuhal |