Sana Demedim
-Beni tanıyorsun.
-Evet. Tanımaz mıyım.
-Nasıl tanırsın? Benden zarar gördün mü?
-Hayır canım senden iyilikten başka bir şey görmedik.
-Neden o sözleri sarf ediyorsun o zaman?
-Sana demedim ki.
-E ben bütün olanlardan etkilenmedim mi?
-Etkilendin.
-Peki neden işten atıldım?
-………………………
-Biliyorsun. Peki ne yazıyordu kağıtta atılma sebebi olarak?
-………………………
-Onu da biliyorsun. Adil olmak bu mudur?
-Devlet böyle işler.
-Yani adalet?
-Her taraftan bize saldırıyorlar. Bir de içten yıkmaya çalışanlar var.
-Kim?
-Belli işte. Dışarıdan beslenenler.
-Hainler?
-Öyle de denebilir.
-Bu nasıl tespit edildi?
-Devletin işi bu. Demek ki tespit etmiş yetkililer.
-Suçun şahsiliği?
-Elbette. Herkesin suçu kendisine ama suç işleyeni desteklemek de suç değil mi?
-Yani ben?
-Orasını ben bilmem.
-Suç ıspatlanana kadar herkes masum değil midir?
-Öyle ama demek ki, bir şeyler var ortada.
-Ne gibi?
-Ben bilemem.
-Ama savunuyorsun. Bu durumda ben de suçluyum.
-Ona da adalet karar verir.
-Nasıl karar verecek? Önce alacak sonra da pardon mu diyecek?
-Devlet büyük bir reflekstir. Bazen kurunun yanında yaş da yanar.
-Suçtan bahsediyoruz. Suçtan. Domatesten, kabaktan değil. Suç, ceza, hapis…
-Elbette biliyorum. Ama bazen yapacak bir şey kalmaz.
-Güçlü olan haklıdır diyorsun yani.
-Güçlü olmak zorundayız. Yıllardır bu günleri bekliyorduk. Bu fırsatı çok iyi değerlendirmeliyiz.
-Adalet olmadan mı? Hem de iyilik adına mı? Adil olmayan zalimdir.
-Ben de mi?
-Sana demedim. Sen de bana ………… dememiştin ya…!
eminosmanuygur
