Gidesim Var / Meryem Yıldırım
İnsanın gözünü yol çekiyor. Hem de çok uzaklara çekiyor. Gidesim var. Gerçi yıllar yılı çok yollar gidip çok yerler görmüşlüğüm olsa da bu günlerde canım yine yol çekiyor. Tası tarağı…
İnsanın gözünü yol çekiyor. Hem de çok uzaklara çekiyor. Gidesim var. Gerçi yıllar yılı çok yollar gidip çok yerler görmüşlüğüm olsa da bu günlerde canım yine yol çekiyor. Tası tarağı…
Babamla birlikte gelmişti. Oturma odasında başköşeye kuruldu. Birkaç kişi ile birlikte içeriye ancak girebilmişti sanki korumaları gibiydi ama onlar sonra gittiler. Koyu tenli, boy ve kilo oranı birbiriyle uymayan sıska…
Perdenin aralığından süzülen güneş ışıkları, küçük çocuğun yüzüne vurunca, istemeye istemeye gözlerini araladı. Belki biraz miskinlik yapıp daha fazla uyuyabilirdi, yağmurlu bir güne uyanmış olsaydı! Ne yazık ki pırıl pırıl…
şaha kalktıkça gömülüyor atlarımızbakarken bulanık fotoğraflarasuçu ne diye soramamkaçışıyor sıkıya gelince yüzleri küçük insanlarınherkesi masum gösteren aynarahat; rahatsız döşekgölgeler uzun ve koyu, bitmeye ramak kalaışıyacak yollarımız kırılınca bakışlarbatsın huzursuz yatak,…
Dedim cana merhem derd-i yâr olur Dedi yâr dertlisi bikarar olur Dedim çakıl ne ki yollar dikenli Dedi yürüyene çemenzâr olur Dedim gaflet beni koymuyor yola Dedi fark edene ilan…
Üzüldüm dedi anlamadı, anlaması için ne söylemeliydi? Hani sen de üzülmüşsündür anlarsın diyecekti vazgeçti.Üzülmek, ezilmekti biraz da, hem de üzüldüğün yerden. Ya sana yapılanların ya da senin kendine yaptıklarının altında…
Güz rüzgârında savurmuştu içiniKim duyar ki ağlayanın sesiniBir harabe içinde bulsa da eliniSesini kainata duyurmuştu . Yorulmuştu bir kış soğuğundaGecenin sisinde boğulmuştuBoğazında düğüm düğüm çileÜmidini ekmeğiyle yoğurmuştu . Sanki bütün…
Hayata Yürümek O nasıl bir yağmurdu öyle Önce Sert bir rüzgar esti bütün yüküyle İçten içe ürperten seslerle Doldu bir an gözlerimin içi Sonra Mekan nasıl kaydı acı bir iniltilye…
Senaryo Yapmak mı? Neden? Tasarlamak, tasavvur etmek ve hayal etmek. Veya önce hayal etmek sonra tasavvur ve tasarlamak. Her neyse. İyi bir planla ya da doğal olarak nasıl olursa. Bizim…
TEN DAYS “… önümde duvar var diye ona boyun eğecek de değilim.” Diyordu Dostoyevski, Yeraltından Notlar kitabında.Ve şimdi benim de önümde uzun, upuzun bir duvar ve üzerinde de bir ülke…
Ekim ayının yedisi , cumartesiydi. Nezarethaneden çıkardılar bizi. Ömrümde ilk defa bir nezarethanede uyumuştum. O da Edirne'nin az biraz ilerisinde bir kasabada , sınırın diğer tarafında. O geceyi yazacağım…
O sabah, içinde adını koyamadığı bir huzur vardı. Sobanın üstündeki ekmeğin kokusu odayı sarmıştı. İçinde hissettiği huzurla pencereye doğru yöneldi, perdenin ardından sokağa şöyle bir baktı. Köşedeki mahalle bakkalı…
Ben ölürken usul usul parmak uçlarımdanYanıma sokul süt kokan ninnilerinle anneDört bir koldan sarılınca toprak bedenimeBulutlar kıskansın gözyaşlarını anneKim derdi bir yıldız gibi kayıp gidecektimKim inanırdı bir gece vakti sönecektimAnne…
Zindana düşünce bebekleranladım taş neden soğukDolunca ciğerine tuzlu su muhacirinöğrendim tuzun yürek yaktığını Yusuf'un kuyusu anlattı banaZafer Takının sabır olduğunuÇaresizlik içinde kalan bilirKimin kimseyi bulduğunuO çaresizlik uzun bir yolUfkun son…
benim şiirimde ışık aramahele aşktan bahsedilmez, bunu bilmesafeler koydum aydınlıkla aramagözyaşını kendin sil benim şiirimde ışık aramakafiye yoktur, hele ahenk hiçmesafeler koydum kadeh ile aramaşarabını kendin doldur kendin iç benim…