Bir güz vakti serinliği sinelerde
Kuyuya atılmış bir Yusuf’un derinliği
Dert nedir bilinmeyen yüzlerde
Acı bir kederin bilinirliği
Bir hançer gibi göğsümüzde durandır
Dost bildiklerimizin biganeliği
Ve sinelerde bir güz vakti serinliği
Yâr dediklerimiz derdimizi saymaktadır
Zaman bir bir asmaktadır bizi
Neydi yollarda yolcunun beklediği
Silindi ya yadımızdan herşey
Dünya durmuş yol yokuşmuş
Bahtımıza yeni yeni karalar eklediği
Bilmem hangi acımızdı
Nadanların nağme nağme bestelediği
Üstümüze yağan nisyanın bedbinliği
Bize bugün hâr olmuş dün zâr olmuş
Göz kurumuş gülizar olmuş
Gönüllerde hiçliğin divaneliği
Şurada durandır ömürlerimizin
Bir miktar gölgelendiği
Ve bir hançer gibi göğsümüzde durmaktadır
Dost bildiklerimizin biganeliği
Sinelerde esen ise bir güz serinliği