Kandiller ve Biz
Bütün mübarek gün ve gecelerin gerçekten İlâhî bir boyutu vardır. Bu kainat sistemini tanzim eden Allah, o sistemin içine insanlık için bir çok ışık noktası da yerleştirmiştir. Ve insanlık gerçekte bu ışık noktalarından tutunmakta hayata. Son iki üç asırdır yaşanan sarsıntılar, bu ışık noktalarından uzaklaşmaktan kaynaklanmakta. Eğer kurtuluş ve huzur bu zaman diliminde sunulan maddi felsefe reçeteleri olsaydı, insanlık aradığı huzuru çoktan bulmuş olmalıydı.
Bu arayış her millette bir şekilde devam etmekte. Son Elçi (sav)’in takipçilerinin de uzun bir süre bu ışıktan uzak kaldıklarını da düşünürsek; işin vahameti daha net analışmış olur. Bazı değerlerin insanlar arasında kabul görmesi, o değerlerin insanlığa malolacak faaliyetlere bağlıdır. Yoksa kapalı kutularda kalmış gibi bir çok güzel fiiller, dar bir çerçevede sıkışıp kalacak ve zamanla asıl anlamını yitirip gidecektir.
Kandiller de sanki böyle bir anlam kaybına uğramış zaman dilimlerindendir. Miraç kandilinin evvelinde yaşanan sıkıntılar tarihi bir haikattir. Efendimiz sallallahu alyeyhi ve sellemin o gece farklı peygamberler ile görüşmeler yapmasında ciddi bir mesaj olmalı. Allah Resulü, o gece İsa aleyhisselam ve Musa aleyhisselam ile de görüştü. İbrahim aleyhisselam ile de görüştü. Bu görüşmeler Allah Teâlâ’nın huzuruna giderken oldu. Şimdi inanan insanlar olarak bir gece idrak edeceğiz ve bizler İsa aleyhisselam, Musa aleyhisselam müntesipleri ile irtibat kurmayacağız. Herkese İbrahimî bir mesaj vermeyeceğiz. Çok dar kapsamlı bir faaliyet olmaz mı?
İşin bir diğer boyutu da kandillerin evvelinde insanlara bir varlık göstergesi olarak bir şeyler yapmak gerekmez mi? Yani böyle mübarek bir gece var, siz de bunun farkında olun demek için bir takım aktiviteler olmalı değil mi? Mesela, çocukların sevinmesine vesile olacak bir takım hediye faaliyetleri. Özellikle çocukar ve gençler için bir şeyler yapılması gerektiğine inanıyorum. Mesela yaşlıların yüzünü güldürecek ziyaretler, hediyeler olamaz mı? Bir kapıyı çalıp bir ailenin, bir insanın hüznüne ortak olmak veya onları mutlu edecek bir şeyler yapmak ne kadar güzel olur değil mi? Herkes anlamaz mı o zaman miraç nedir, kandil nedir?
Miraca bu gibi işlerle girmek daha güzel olmaz mı? Dua etmek güzel. Ama her şeyi Allah bizzat kendisi yapsaydı bizim çalışmamıza zaten gerek olmazdı. “Ben hasta idim beni ziyaret etmedin, ben aç idim beni doyurmadın..” diyen Allah ne mesajlar vermektedir bize. Miraç için ellerimiz açılırken, bu soruların da cevabı var mıdır gönlümüzde?
eminosmanuygur