Umutlarım kumdan bir kale…
Kurşuni dalgalar peşimde
Kaçacak diyar arıyorum
Sığınacak liman kendimde
Bu gün geçecek mi?
Son sabah mıydı yoksa ilk mi?
O gün gelecek mi?
Hangi ömür bedel bu zor yanıta?
Beynimi sorular bir bir biçince
Kaç masum daha sığıcak tabuta
bu son kadehten bir yudum içince
Kalbimi söktü aldı avuçlarım
Kimine göre şeytandım
Kimine göre de cindim
Oysa ben de insandım
Umduğumdan incindim
darıldım
İstemem ne günü ne gündüzü
Kırıldım
söndürdüm gözlerimde yıldızı
Hasretle bir hayale sarıldım
Kapkaranlık izbe merdivenlerde
Gecenin gölgesine kıvrıldım
Çektim tüm renklere simsiyah perde
Bakışlar yoruldu ben yoruldum
Serildim
Uzanıp kaskatı uzanıp yerde
Kimseler görmeden kimsesizce
Kime vuruldum kimden ayrıldım
İnsanlar nerde insanlık nerde
Caddeler sokaklar neden boş sizce
Badem gözlerim sırma saçlarım
Düştüm bu uğurda eşikte kaldım
Bağırdım açılmayan kapılara
Bu helallik belki benim son hakkım
Anladım anladım geldim bir sona
Sırtımdaki yük artık ağır bana
Boşalsın boşalsın dolsun ki çıkım
Buzdan sermayem elimde erirken
Ruhumla bedenim savaş verirken
Atabilmek için bu yolda son adım
Çırpındım Çırpındım eşikte kaldım
Siz şahit olun yırtık papuçlarım
Sildim
Gülerken gözümden dökülen yaşı
Kaldıysa elimin azıcık feri
Minik bakışlarında zulüm izleri
Kaç kez düşürdü omzundan başı
İçimde oynaşan hemdert gürzleri
Yenildim
Kendime kaybettim bu son savaşı
Aç kapıları aç bezirganbaşı
Geldim
Dünya ancak oyun oynaşma yeri
Bildim
kaç defa yüzüme çarptı bu kapı
Söküldü sabrımın tunç kilitleri
Girdim
Minicik gözlerde içtim ızdırabı
Vah dedim ahımla yandım
Derdim
Öz evladımın yüzünde kederi
Her gün başka bir zülme uyandım
Gülmekten utandım aşktan utandım
Gözler vurdu
Sözler durdu
Kaçamadım debelendim
Adalet gözleri bağlı körebe
Kaçamadım ebelendim
Verdim
Son nefesimde son tövbe
Ele verdi beni kendi suçlarım
Metruk apartmanın girişinde
Hakikat yine adalet peşinde
Saklandım lakin söbelendim.
Yüreğimden tuttu ecel neferi
Kaderin çift yüzlü sapsız hançeri
Ölüm ya da yaşam bir yanı keskin
Biliyorum vuslat yakın ve kesin
Yok artık ruhumun kaçacak yeri
Kalmadı takati kalmadı feri
Kalbim yoruldu ben yoruldum
Geldim bildim öldüm
İstemem vefasız bir arkadaş
Başıma dikin vefalı bir taş
böyle gördüm ben böyle bildim
öyle sevdim ki böyle öldüm
Yazın beyaz mermerime siz yazın
Badem gözlerim sırma saçlarım
Yusuf kar