(Sabahattin Ali’den ilhamla Medrese-i Yusufiye kahramanlarına ithâfen…)
Düşle güzel yarınları
Aldırma gönül aldırma
Şerrin bile vardır hayrı
Aldırma gönül aldırma
Elbet Hak bir kapı açar
Kuşlar yine göğe uçar
Sayılı gün çabuk geçer
Aldırma gönül aldırma
Yolda kalmaz doğru giden
Öyleyse üzülmek neden
Bir gün bulur sana eden
Aldırma gönül aldırma
Beton soğuk, kör pencere
N’olur düştüysen bu yere
“Müjde olsun gariplere”
Aldırma gönül aldırma
Şevkle coştun bir zamanlar
Çelme taktı hep tiranlar
Cevher kadrin, sarraf anlar
Aldırma gönül aldırma
Biçseler kökten neslini
Sakın bozma sen aslını
Hatırla “Çay koy” faslını
Aldırma gönül aldırma
Bir gün kurulur terazi
Verilir kulun niyazı
Sen O’ndan, O senden razı
Aldırma gönül aldırma
Mehmey Ulaş