Ateş-i Suzan-ı Firkat / Şeyma Aydın

Ağır aksak geçen mevsimlerden belli
Ödeniyor hüznün bedeli
Ağırlığınca acı gittin gideli
Aksaya aksaya çekiliyor gittin gideli
Aşktan yana ne varsa yaşanacak
Vuslata ermeden yaşandı gözlerinde
Sahi onurlu bir davanın
Onur konuğu olmadan
Biter mi bu hasret bu yollar aşılmadan
Sen görmedin ama ben büyüdüm
Sessizce bir köşede kendimi büyüttüm
Sancısa da kalbim
Yokluğunda ben beni buldum
Yitik düşlerimin ardından koştum
Durmadım defalarca düştüm
Yokluğuna binlerce kez düştüm
Tutundum sana
Mevsimler geçti hâlâ alışmadı dilim
Alıştırmadım kalbimi
Bir an varlığına yenildim
Bir an yokluğuna
Karıştı dünyam
Gerçeği hayalden ayırt edemedim
Ağır aksak ilerledi zaman
Zamana yenildim
Yine döndü dünya
Aktı sular kaç kere öldü dirildi şu ağaç
Ama ben sensiz dönemedim

Yandığım sen
Andığım sen
Garibim sen
Ne ellerim unuttu ellerini
Ne gönlüm vazgeçti senden
Duamı yeşerttim gözyaşlarımla
Seviyorum seni hala en derinden
Ruhum kanıyor özlerken sözlerini
Bendeki boşluğu değil
Sendeki hoşluğu özlüyor yüreğim
Günler geçiyor neyleyim
Defalarca fotoğraflara bakıyorum
Usulca süzülüyor yaşlar gözlerimden
Olur ya!
Bir gün unuturum yüzünü
Bir an sesin neye benziyordu bilemem
Hani olur ya!
Kazara çok mutlu anımda hatırlayamam adını
Bir hastalık pençesinde unuturum diye anılarını
Ödüm kopuyor unutursam seni ve sensizliği
Viran penceresinde evimizin
Saksısında bir çiçek gibiyim şimdi
Kurumuş sensiz
Yapayalnız bir köşede
Ölmemiş lakin yaşamamış da
Adına değince dudağım
Kor olup tutuşur şimdi

Şeyma Aydın
Ablam Suzan Ayaydın(29 Mayıs 2018) anısına, rahmetle.

This Post Has One Comment

  1. allohasan

    Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun 🤲Dualarımız onunla.

Bir yanıt yazın