Gidiyorum bu elden, alıp da geçmişimi yanıma
Koyuyorum sır küpüne kimse bulmasın diye
Vaveylan duyuluyor ha geldi ha gelecek canıma
Yıllar geçse de üzerinden hala bekliyorum o yerde
Kainat; Masum değil kimse koyarken seni kalbime
Masa başında yeni yanmış sigaram ve demli hayalimle
Cılız bedenler nöbet beklerken sokak bitiminde
Ürkek ellerini arıyor ellerim yeni doğmuş gözlerinle
Melodiler tutuşmuş el ele kaçışıyor dillerden
Hayal kuruyor hayallerim bir olmak için seninle
Sen gelirken güneşi küstürüp kara geceden
Baharımı başlatan nur geliyor küflenmiş sayenle
Kader bu yazınca mürekkepsiz kalemi ile seni
Kala kaldım sensiz ve bensiz gittiğim her şehirde
Düğün kuruldu içimde nihavent makamı eşliğinde bir ilahi
Dil-efruz sedana şifa diye, rahman göndersin dil-teşneni
Yusuf Cançelik
