Yürütülmüştü bedenler, geçmiş şanlı bir hamaset
Bayraklaşmıştı ruhlar, yarın umut dolu bir feraset
Sallamaz mı bir zelzele, yaşanılanlar tam bir felaket
Fanusta büyüttüğün yalanlar, yıkılır belki bir gün
Zulüm karşısında titrer, ayağımın altında yer
Gözler ufukta, dur diyecek bunlara bir er
Mazlumun sesi ulaşınca kasavetler gider
Figanlar duyulurken güneş, doğar belki bir gün
Baharın hayalini kurarken gözlerimde matem
Tomurcuk göze olurken fikirlerimde sitem
İnsanlarımın halini görürken içimde bir adem
Yüreğimde sakladığım muhabbet, coşar belki bir gün
Bahar gelişini yüreklere usulca fısılda
Yiğitlik, dillere değil, dertli gönüllerle asılda
Sabır taşı çatladı, kapansın artık bu fasılda
Fecir yükselirken yalancı düşler, biter belki bir gün
Sızlar sazımın teli, gönlümün bamteli inceden
Yarının güzel günleri başlar karanlık geceden
Gözyaşları yağmur gibi temizler kirleri heceden
Doğa uyanırken insanlar kardeş, olur belki bir gün
Mavi yeşil çağırır türküsünü beraberinde nisan yağmuru
Sandığında saklı, gelinliğinde saf insanlık hamuru
Rahmettir, berekettir, emektir üzerindeki çamuru
Atide gördüğüm hülyalar, buluşur belki bir gün