Canözüm / Tuba Toprak

Sözün aydın olsun cansözüm
Bak yine şiir oluverdin dilimden
Güneşin cılız ışıkları gülüşüne mahkum
Kamere nöbet tesliminden
Duygu ikliminden habersiz kalbim
Her mevsimi sen sanıyor
Ayak izlerin kalıyor kimi zaman
Gönül dağıma yağan karımda
Belli ki parmak ucuna basılmış
Kimi zaman sarımtrak bakış atıyorsun Kasım gibi
Sıcak mı soğuk mu belli değil
Nazende gül yaprağı oluyor gülüşün kimi zaman
Yüzündeki tebessüm Temmuz’dan kalan

Gözün aydın olsun cangözüm
Aşk dedikleri şarap
Şiirde durduğu gibi durmuyor
Yazdığın gibi de d’okunmuyor
Bir gökkuşağı çiziyorsun bazen
mavinin en koyu tonu
Anımsatıyor ruhuma
Ferhat’ın Şirin’e aşkının boyu ve sonu
Mor bayramlıklarını giyiyor yüreğim
Her gece yarısı saat bana sen kala.

Közün aydın olsun canközüm
Ruhumu y’aktıkça y’aktı adın
Dilhun oldu yürek yok çözüm
Arşa yükseldi bak feryadım
Bir ileri iki geri adımlarım

Bir arpa boyu tüm hayatım
Ahşap kapı gıcırtısı dualarım
Her gece başıma senden taç yaptığım
Gözyaşıyla yıkayıp gönül ipine astığım
Gel de kurut rüzgarınla
C’an köz oldu ona da bi el k’atıver
O da hasret rüzgarına

Özün aydın olsun canözüm
Kavruk bakışlı iki gözüm
Hatırlanası bişey değil bu
Ekmek gibi su gibi ihtiyaç
Aç susuz bu yürek bak sana muhtaç
Hayra yorulan rüya mısın
Yoksa kan ter içinde u’yandığım kabus mu
Üzerlikler mi tütsüledigim loş odalara
Kısık seslerden yükselen çığlığım var
Duyuyor musun
Bozulan ezberim senimsi kelimeler kadar
Sensizlikte b’aşka dönüşen vuslatın hayali ne güzel
Ne güzel seni sevmek
Seni özlemek
Seni b’eklemek yürekte
Özün aydın olsun canözüm.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *