NİKÂH / Fahri AYHAN

  • Post author:
  • Post comments:0 Yorum

Bu dünyada tek bildiği şey mal biriktirmekti. Bunu bir hırs meselesi yapmıştı. Ev, araba,arazi… Gözü doymak bilmiyordu bir türlü. Saçlarında ağarmadık bir tel kalmamıştı.Etrafındakiler: Osman, dünyaya bu kadar tamah etme, öteye bir…

Okumaya devam edinNİKÂH / Fahri AYHAN

Gökyüzüm / Zeren

  • Post author:
  • Post comments:0 Yorum

Minik çay bahçesi sıradan basit buluşmaların şahitliğini yaparken kuşların ağaçlarda şakıyanseslerinden daha özel bir şey vaat etmiyordu. Gergindi adam, söylenecek her şeyin söylenip nihayetegelindiği gün olduğunu biliyordu. Sebepler, sonuçlar, hak…

Okumaya devam edinGökyüzüm / Zeren

Nenem / Adem Yağmur

Yüzündeki derin çizgilerin, yaşanmamış yıllardan alacağı olduğu belliydi. Sessizliği, zamanın kör kuyusundan çıkarmış, kendine yoldaş etmiş. Ara sıra kendi kendine konuşmasını duymasam, konuşmayı unuttuğunu zannedeceğim. Büyük dayım, nenemin en  çok …

Okumaya devam edinNenem / Adem Yağmur

Ekmek / Adem Yağmur

Evdeki sessizliği pencerenin önündeki minik serçeler bozuyordu. Sofradaki ekmek kırıntılarını, bayat ekmek parçalarını pencerenin dış tarafına bırakırdı. Bunları gören kuşlar her gün uğrar, nasiplerine düşeni alırdı. Ürkek adımlarla etrafı gözetleyerek…

Okumaya devam edinEkmek / Adem Yağmur

At Nalı / Alpen Nur

  • Post author:
  • Post comments:0 Yorum

Torosların yükseklerinde bir yörük çadırında başladı hikayem. Herkes şehre inerken ben kaldım Toros yaylalarında. “Şehir, midesinden tutsaklanan insanların paraya baş eğmesidir” derdi babam. Bir de “ insanın şifası da belası…

Okumaya devam edinAt Nalı / Alpen Nur

No more posts to load