mavi bir yorgan gibi örtmeliyiz şiiri
sevdamızın, kavgamızın üstüne
fm
saymadığım adımlarlaişte geldim o sırtıma kapanan kapıyaağaçlar dökmüş dibine meyvelerinisoğuk hala titriyordu yaprakların boynunda gözüme ilişti birden kapının önünde bekleyen eşiken sadık bekçisiydi o kemiksiz gövdenin eskiciye versen bir düzine…
Tuz sızısına bulanmışsa yaralarımYosun tutmuşsam batık gemilerden beterÜstümden bulutlar, rüzgârlar, martılar geçmişseÖlü korsanlar, dalgalar altımdanYenilmişsem, tükenmişsem, dağılmışsa pullarım balıklaraAlabora olmuşsamLime lime, darmadağın, paramparçaEy deniz, yarınYeniden başlamak mümkünKadırgalar, şilepler, donanmalar istemezKefen…
Soğuk bir ses geldi demir kapıdanGözlerimde sensiz uykuların ağırlığıAvuçlarımda paslı zincirlerin sağırlığıKara haberin geldi kara damlarda baba Babam…Bir suçun adı değildi çektiklerinSusturuldu masumiyetin susturuldu emeklerinBir hayat çalındı babamOnu da çaldılar…
Hazânın sırlı yüzü, efsûnlu aydır Eylül,Sevgisiz gönüllere, bir nefes hayy'dır Eylül. Eylül'ün gözü nemli, bakışı mahmûr olur,Saçları kara sevdâ, şakakları nûr olur. Hüzn'ile harmanlanır, gündüzler ve geceler,Eylül ile hemhâldir, gönlü…
Yine Eylül ,gövdemden ince bir rüzgâr...yapraklar usulca yere uzandı,her düşüşte bir yeniden başlama gizliydi. Eylül,bir kadın sesiyle fısıldadı kulağıma:“Umudu elden bırakma,çünkü karanlık, ışığa yalnızca gölge olur.” Eylül dedi,çocukların gülüşleri şehri…
Evet ölüdür oğullarBir bakıştırSonsuzluk içinde kaybedileni taşır.Dönselerdi simsiyah bir gülünNasıl açıldığını yürekteAnlatacaklardı. Bir mühür oAlnımız yerdeykenBildiğimiz her şeyAcıya dönüşüyor.Kesik gövdelerin hesabıKesik anılarınVe büyümemiş bir çocuğunKumları geçerekBana koşmasıAnnenin bakışını taşıyor oYolda…
Şimdi Çanakkale’de olmak vardı, be kardeşim…Kordon boyunda, ince belli bardakta demli bir çayÜzerinde buharı tüten taze simitYanında bir dilim Ezine peyniriyle… Kaz Dağları’ndan esen kekik kokulu rüzgarYüzüme dokunsa usulca,İçimdeki gurbeti…
İnce ince belirir büyülü bir mavilik Kışa komşu mevsimlerde heyecan Bahar yakın.. göz kırpar inci mercan Beyza zemin, medet umuyor kardan İnce ince belirir büyülü bir mavilik ... Güneş yüzünü…
Üşüyen bir yaprak gibi düştüm geceye,karın beyaz alnında yavaşça eriyorum.Rüzgâr, bir derviş gibi savuruyor beni,varlığım, uçuşan taneler kadar hafif.Dağlar sessiz, yollar kendini unutmuş,buz tutmuş pınar, zamanın mühürü.İçimde derin bir kuyu…
I- Kaç zamandır bu mağaranın eşiğindeydim? Kaç muştu büyüttü yüreğim? Kaf Dağı'nın yamacında Sancılı bir riyazetle öylece durdum... Bir dervişe gibi bir kelime gibi bir eski yankı gibi... Ve sen-…
Bugün yine Duvarlar sessiz Konuşmuyor dostlar benimle Yaralı tüm sineler sükût içinde Beklenen şafağı ruhlarında gözlemekte Bugün yine Soğuk buralarda havalar Bakışlar ürkek ve solgun Canı yanmış susamış gönüller Bir…
Bir öğüdü unutunca masadaYanlışlı noksanlar sokak çocuğuSeksenlerin bahtı gri olsa daYetmişler, doksanlar sokak çocuğu Suikast ediyor hakkın örfüneHele bak şu aklın batıl sörfüneFüzeler sıkmalı her bir harfineCerbeze beyanlar sokak çocuğu
ihanetin buğusu endazesizpanjurlardan sızarken sinsiher nefessiz kalış değildir astım belirtisibitkin gururların gölgesinde itirafedilgen tereddütlerden bezgin gökkuşağıtükenir kelimeler;arda arda israfkarabasan tozundan sıyrılan düşlerdüşbazların yıkımından kaçarak selamete ulaşırizlerken, dolu yemiş ekinlerin boyun…
-Üryan geldim yine üryan giderimÖlmemeye elde fermanım mı var…- Sevgiyle var olmuş varlığın özüHayata hizmetin günüdür bugünŞefkatin o engin, parlak, gül yüzüNizama hürmetin günüdür bugün Velakin kin, nefret sel olup…
Ay vakti yüzün doğar hep sayıklarım ismini Yokluğuna uyanan sabahlara körüm ben Sol yanım mezarlıktı asamadım resmini Esaretin sardıkça mültecice hürüm ben Visaline and içtim arzular ruh cismini Yâr göğsüne…
Babil’de ömür kulesl inşa eder insan Rasat etme niyetinde günlerini Eksiğini görse bir dünya noksan Telafide tutuk, ağır aksak enteresan. Harcında iç içe tasa, keder ve neşe Kardıkça yükselir debdebe…
Ey aşk, bu hicranla gönlüm yanar gibi,Geceler ağırdır, dertler zindan gibi. ... Hasretle titrerken içimde bir nida,Her söz dilimde bir kırık ferman gibi. ... Ey uzun gece, sırlarla dolmuşsun,Her yıldız…
Kar yağıyor, bembeyaz bir tül gibi,Gökyüzünden süzülen binlerce yakarış,Bir turnanın kanadında seheri arar.Ey toprak, bir nefes gibisin içimde;Hasretin bir urgan gibi dolanır kalbime. Gözlerim ufka vurur, yıldızlara çarpar,Yıldızlar birer ışıktan…
Bir hüznün kıyısında veda durağı İçli bir keman gibi çalar ayrılığı Yosun tutmuş sevdalısını bekleyen taşlar Yol yol akmış deryasına dökülen yaşlar Can bedenden çıkar gibi ayrılır sarılanlar Çeker sevdiğinin kokusunu ruhunda saklar Dokununca birbirine…
Kalbime bıraktığın bin hazdır belkiMihnet dakikalarda dua ve niyazYaşanmışlığa inat öyle bir gül kiKaybolsun acılar… sevmeden olmaz Boş vermek en kolayı, sevmekse derinYaralı bir kuş gibi döner durursunBir uçurum kenarı,…