mavi bir yorgan gibi örtmeliyiz şiiri
sevdamızın, kavgamızın üstüne
fm
Karanfil kokulu kitap ayraçları yapıyorumİkindi güneşlerinin bahtiyarlığında” diyerek; Bir şiire başlama hayali kursam mesela Çelik bir ok sinirlerimi patlatır Zordur kimine yani Günlük güneşlik keyifler çıkarmak Sizin aklınıza şiir deyince…
Rûberû ortasında asrın Nefessiz uyur minik kuşlar Buz gibi yanarken insanlık Bir çocuğun düşünde Kaybolur ipsiz uçurtmalar Titrek kanatlarında kuşların Sessizliği koybolur Bahara kırgın fırçalarda Karanlıkta düğümlü renkler Boğulur kurak…
Zaman ve mesafeler sadece hiç Ümitsizlik yalnızlık ülkesinde. Elem,keder içebildiğince iç Acıdan gayrı şey yok ötesinde. Sevgi,hasret anlamsız figüranlar, Sonsuzluğa açlık ta doruktayken Hiçlik kabusuna kapılan anlar Bilir ham ruhlar…
Uzak ülkenin kızıl süsü Gözlerimi kamaştıran alev kırmızı Bir ağıt gibi yayılır gözlerin içime Dağlar ha dağlar Yanar mı sanırsın Çırandır alevlenen Benliğime sinen senlik Üryanca baştan ayağa (e)senlik Elim ayağım sen …
03:17 Sen, benimilk içtiğim sigaraydın, Sen, dayaklarıyla değil de sözleriyle bedenimi acıtan babamdın, Sen, hiç yazamadığım intihar mektubumdun. Saat gece 03:17 Uyuyamıyorum, hiçbir şey hissedemiyorum Hiçbir şey düşünemezken geçiyor saatler.…
Yine çıktım bulutların üstüne Masmavi göklerde erdim bugüne Altımda bulutlar bir basamaktı Alpler bile gözümden çok uzaktı İç içe ağaçlar, göller, dereler Toprağın bağrında ciğerpareler Mavilikler sarılırken ufkuma Coşkulu bir…
Kün dedi Yaradan… Zamanlardan LÂzaman Mekânlardan LÂmekân Henüz beden elbisesi giymemiş Büsbütün üryândı insan Bezm-i Elest’ti… Hû’dan gayrısına L dedi insan İl “L” Hû… BeL dedi insan… Ahd-ü Peymân etti…
Yürütülmüştü bedenler, geçmiş şanlı bir hamaset Bayraklaşmıştı ruhlar, yarın umut dolu bir feraset Sallamaz mı bir zelzele, yaşanılanlar tam bir felaket Fanusta büyüttüğün yalanlar, yıkılır belki bir gün Zulüm karşısında…
Macondo'da eller hep yumrukBazı evlerde göğe doğru lale varBazı evlerde ters yağan yağmurlarKuşlara selam söylenen camlarUğultular duyuyorum, bazen de OlricO da sürgün diyorlarO da kaybolmuşVe diller Macondo'da yollar Nedense şimdi,…
evveli tükendiahirindeyiz zamanınaçıldı kutusu pandoranınsaçılıyor dünyaya cehennemkin nefret tutuşturuyor her yanıöfke en çok dakibrin ateşi kükrüyorve zalim tutuşmuş yanıyorkızgın korlar sarıyoryakıyor yedi kıtayısinsi bir yılan gibiakıyor lavdan nehirlerNemrut'un ateşineodun taşıyor…
Şarkılara sığmaz sözler az gelirUğrasam semtine güzler yaz gelirArz etsem halimi yâre naz gelirMehtapta gözlerin ay gelir bana. ...Al renkli laleler yüzün rengidirAklı cuş eyleyen sözün rengidirKırk yıllık hatırlı gözün…
Bir sonbahar hüznüdür yüreğime dolan, Parmaklarımın ucundan kaydıkça zaman. Ruhum telaş içinde gelgitler diyarı, Hesaplar şaştı unuttum karı zararı. Nihayet anladım herşey yarım kalacak, Uğrunda tükendiğin aşkında solacak. Söylesene o…
Kutsal beldenin kanatsız kuşları Yitirdim zeytin dalımıŞimdi her yanımda koca bir acı Bağrıma saplanmış bir hançerAh bilmiyorum titreyen yavruBu korkun bu acın nasıl geçer Sana uzanamayan bu ellerKim bilir ötelerde…
Değerli Dostlar,Tabiatın usul usul uykuya daldığı ve hüznün en koyu tonlarda yanımızda kaldığı bir dönemdeyiz. Şimdilerde Sonbahar son gösterisini sergiliyor pastel renklerle. Hayat bir şekilde akıp gidiyor işte. Elbette bizler…
yine kayboldumyine aynı şehirdeyine aynı şekildeunuttum schindler'ın listesinde kaç çocuğun olduğunugazze'de kaç çocuğun öldüğünüunuttum wladyslaw neden ağlamıştıunuttum wladyslawa neden ağlamıştıkve pijamalı çocuğun neden öldüğünü beni en çok çocukluğumdan eksiltgönenmeyeyim uzaklığınaçatal…
Birden başlar yağmurBasar ve basar ıslak bir melodi eşliğindeKorkuyorum demek isterdimAma ağzım kulaklarımda, ellerim yağmuru hissetmekteNeden bir acayip olur bu akşam saatleriGök kahve, şehrin ışıkları mahmurAğlamıyorum ama ıslanıyor gözlerimIslanıyor yaprakları…
Katar katar gidiyor, her yerde göç kervanıŞekva edip de deme revamı bu çektiğimAllahdan başka var mı hani sarsın yaranıDeme sakın ha boşa gitti bunca ektiğim ! Meşakkat dünyası bu neşesi…
Yorgunum, merdivenin basamakları çoğalıyorYılların dertlerine kalem de ağlıyorRuhum yücelirken bedenim bitiyorAnlatamadım duygularımı, ahirimde yorgunum Yorgunum, dört duvar arasında yalnızEllerim titrerken kayıyor bir yıldızGözlerin derinliğinde yanar sarı anızKavururken yazın ateşi, yorgunum…
Frank Darabont'un yönettiği ve Stephen King'in aynı adlı romanından uyarlanan "Yeşil Yol" (The Green Mile), sinema dünyasının unutulmaz eserlerinden biri olarak kabul edilir. Ancak bu film sadece bir Hollywood yapımı olmanın…
Türkü türkü yanacaktım Yusuf’umDertli'nin sazında tel bulamadımHer gece vuslatı umdum eridimDeryalar oldum da sal bulamadım Ağıtlar yaktım yırtıp bağrımıAğladım ağladım Yusuf'um diyeGözyaşım tufan oldu dabu yangınıSöndürmedi bilesin Yusuf'umDenizi, ırmağı içimeDoldurmadı…