Edirne Caddelerinde
Bir mayıs günü Selimiye’de
Şadırvanda abdest huzurda secde
Ortalık sakin gönlümde dalgalar
Ellerim uzanmış dudaklarım kıpırdar
Yanımda yol arkadaşım Arif
O da aynı göklere bakar
Çıktık dışarı hava rüzgârlı
Bulutlar göründü sonra yağmur damlalı
Eşim ve minik oğlum
Arif eşi ve minik oğlu
Altı can yolda gri ufukta
Yürüdük biraz tedirgin adımlar
Edirne güzel şehir ama tekin değil
Güneş hasta oldu derler ya
Öyle oldu birden kapandı hava
Bir rüzgâr esti sallandı saçaklar
Arif bana baktı bir şey demedim
Yürüdük biraz tedirgin adımlarla
Edirne güzel şehir ama tekin değil
Bir günlük yoldan gelmiştik
Yorgunduk
En son İshak Paşa burçları ile
Uzaktan konuşmuştuk
Pek istemiyor gibiydi ayrılmamızı
Neden terk ediyorsunuz Ağrı havasını
İster miyiz dedim mecbur kalmasak
Hiç gider miyiz
Kutlular yolunun yolcusu olmasak
Minik oğlum üç aylık
Arif’in Ahmet bir yaşında
Acıkmışlar süt isterler tam köşe başında
Bir lokanta iyi bir mekân
Hem bir şeyler yeriz hem dinleniriz
Ama İshak Paşa bizi çağırır
Biz nereden biliriz
Geldiler bir anda kızıl kıyamet
Konuşmak yok dinlemek asla
Gidiyoruz
Tek kelime
Bebekler emsin ondan sonra
Edep bu mudur bu mudur haya
Zindanda iki bebek hey
Zindanda iki anne hey
Kâbus mu görüyorum sebep ne
Edirne güzel şehir ama tekin değil
Selimiye İshak Paşa’dan mı aldın haberi
Hani yıldızlar vardı
Gece pırıl pırıl örterdi üzerimizi
Anneler takıldı demir parmaklıklara
Bebekler asıldı paslı mazgallara
Zindanda iki bebek değil
Yüzlerce bebek
Kâbus burcunda zaman ne arar
Edirne güzel şehir ama tekin değil
Bulutlar mı belki birazdan güneş doğar
eminosmanuygur