Estağfirullah / Ziya Paşa Akyürek

Bir estağfirullah siler tüm hataları
Ortada kalmışlığı cümle yalnızlıkları
Uğranan tüm haksızlıkların kalbe değişine Hak boyası çalar
Kimseyle kavga etmemenin adıdır estağfirullah
Hatalara bulaşmaktan dolayı kendine savcı olmaktır estağfirullah
İnsanlardan geçmek dua dua çoğalmaktır estağfirullah
Gerçek kapının tokmağına can vuruşlarını himmet eylemenin adıdır estağfirullah
Yarınları ayağına çağırmanın sevgili deyince zamandan geçmenin hükümlere Hakim var demektir estağfirullah
Şeytanı konduğu dallardan kovup oralardan Hakk meyvesi devşirmenin adıdır estağfirullah
Dünyalıkların adını bir hiç koymaktır estağfirullah
Bilmeyişini bilemeyişini haykırmaktır estağfirullah
Karanlık caddelerde aydınlığa tek menzil koşmaktır estağfirullah
Ellerin semalarda kanat olmasıdır estağfirullah
Haddi bilme, kendine gelme ve her sorana Onu sabitkadem söylemedir estağfirullah
Kırılganlıkların cümlesini Muhammedi boya ile boyamadır “onlar bilmiyorlar” demektir estağfurullah
Başa gelenlere hikmet nazarı dilenmedir estağfirullah
Sevgiliyi göremediğin günleri bir sevgili deyişle kazanmaktır estağfirullah
Yitmişleri bulmanın görünen resmi olduğu kadar bulunanları onun adına infak etmektir estağfirullah
İyikilerin keşkeleri yenmesidir estağfirullah
Semtinden hoyratları kovmak değil semtin sahibi duyarak onlara karşı da Muhammedi merhamet ile duadır estağfirullah
Acizlik ülkesine erenlerin başını sultana kaldırışıdır estağfirullah
Elleri sonsuza açarcasına zifiri gözlerden Yare varmaktır estağfirullah
Sevabı günahı hesaba katmadan mahcubiyetin zirvesinde ben geldim demektir estağfirullah
Aşk ehlinin sözlerini gözlerinden yaşlarıyla söylemesidir estağfirullah
Dervişlerin kapısından ayrılmadığı en büyük Peygamberin en büyük mirasıdır estağfirullah
Kendinden bilmeme adına nimetlere şükür için sarılmaktır estağfirullah
Tevazünün insanlara karşı dile düşmesi değil cümle övgüleri nasip edene karşı “Değildir ki bana layık bu bende Bana bu lutf ile ihsan nedendir “deyip sırlardan bir sır olma duasıdır estağfirullah
Çöllerde mecaza aldanma değil kumları adedince Halık-ı Kerim’i görmedir estağfirullah
İhsan sırrınca çoğalıp düştüğün yerlerde bahar olmanın topraklarda erimenin hep ama hep Onu konuşmanın adıdır estağfirullah
Kalbin isini pasını her dem sanat sanat silmektir ve kalbin cilasıdır estağfirullah
Yana yakıla bir yolculukta adımların emanet olduğunu nefeslere yazmaktır estağfirullah
İki emniyetin bir arada olmadığını bilip emanet sahibine sevgi ile korku ile bakış bakış sormaktır estağfirullah
Habibi edibi anıp onun hürmetine sultanım diyerek aranızdaki muhabbet hürmetine cümle mesuliyet adına yardım dilenmedir estağfirullah
Tüm saklıları hemen ortaya döküp neysem o diye sızlananların en büyük itirafıdır estağfirullah
Bazen bir şey diyememek büyük bir suskunluktur estağfirullah
Bazen bir hastalık elinde çare aramaktır estağfirullah
Ebedi tebessümleri gönüllere taşımaya aday olmaktır estağfirullah
Ümmet olmanın kalbe vurulan mührüyle kapıları aralamak ve vazifesinde Nebiye ensar olmaktır estağfirullah
Gönüldeki mesafeleri muhacir edasıyla bitirmektir ve sevaptan günah en sessiz hicrettir estağfirullah
Uhuvveti, ihlâsı, diğergamlığı, hasbiliği kendinden geçenlerin yaşamaktan yaşatmaya yolcu olanları tadacağını bilmektir estağfirullah
Suları bile incitmeyecek kadar kimseyi kırmamaya yeminleşme adına dilin gönülle aynı masaya oturmasıdır estağfirullah
Sevgiye muhabbete aşka yalnız gitmemek için yiğitleştikçe yiğitleşmektir estağfirullah
Enenin maksut adına sırrını çözmektir estağfirullah
Allahtan ötesine kapalı kalmaktır estağfirullah
Estağfirullah dedikçe hakkıyla diyemediğini bilip iki büklüm olmak öleceksek de senin kapında demektir estağfirullah
Tüm kabullenişlerin adıdır estağfirullah…

Ziya Paşa Akyürek