
Hazânın sırlı yüzü, efsûnlu aydır Eylül,
Sevgisiz gönüllere, bir nefes hayy’dır Eylül.
Eylül’ün gözü nemli, bakışı mahmûr olur,
Saçları kara sevdâ, şakakları nûr olur.
Hüzn’ile harmanlanır, gündüzler ve geceler,
Eylül ile hemhâldir, gönlü mahzun niceler.
Bazen bir gurup vakti, kimi zaman seherde,
Eylül’ce bir heyecan, bir deli rüzgâr serde.
Dökülür dudaklardan, müteheyyiç nağmeler,
Dem tutunca Eylül’e, her gece sâzendeler.
Hazân gelince yanar, Eylül aşkı kalplerde,
Mehtap kızıla çalar, ateşli gecelerde.
Her mevsimde ayrı sır, hazânda ise esrâr,
Eylül’ü yaşamamış, gönüllerde inkisâr.
Eylül akşamlarının, apayrı bir rengi var,
Hüzünlü şarkıların, mest eden âhengi var.
Dilden dile söylenir, “Eylül’de gel..” şarkısı,
Eylül’ün kendisidir, şarkıların en hası.
