~GÜL’E DÂİR~
Bülbülün feryâdı hep gül içindir sevdâsı gül,
Kanatır kalbini diken ammâ ki dâvâsı gül.
Gülden gayrı her çiçek, bülbül için cefâdır,
Ağyâra nazar etmez, belli ki sefâsı gül.
Güle meftûn olanın, yüzünde güller açar,
Özü sözü gül olur, işvesi edâsı gül.
Sevdâsı gül olanın, sermâyesi dert olur,
Derdi dermân bilenin illâki devâsı gül.
Ahsen-i takvîm üzre yaratmış Mevlâ canı,
Toprak derler aslına halbûki esâsı gül.
Dergâhı gülzâr, şeyhi bağbân olan dervişin,
Gül kokar hırkası hem eldeki âsâsı gül.
Gül devrini bilenler bülbülü olmak ister,
Bir devir ki herkesin, sînesi simâsı gül.
Gül dediğin bir dal, bir yaprak değildir Ahmed,
İki yüce nebînin, müjdesi duâsı gül.
~a terzioğlu~