Sen beni bilmezsin Hümeyra.
Bu yara bana çok eskiden kalma.
Sanki seni tanıyormuşum gibi
Çok eski zamanlarda.
Aklımı başımdan aldın.
Sularla geldin, içimdeki koru söndürmeye
Ama ben çoktan yandım.
Hümeyra! Söylesene bana;
Ceylanlar gözlerine ne zaman yuva kurdu?
Çünkü seyredince ışığını
Benim için zaman durdu.
Oysa ben bilmezdim,
Bir fırtınaydım dinmezdim.
Cellat kederlerin boynunu vurdu.
Hümeyra!
Sahi bu mutluluk çok bana.
Ben alışkın değilim sonra dokunmasın.
Ama istemiyorum acı bu kadar,
Aslında teselliye ihtiyacım var.
Ama senin dışında
Hiç bir ademoğlu sokulmasın.
Hümeyra!
Ben yoksam sus olur mu?
Korkarım biri içindeki hazineyi keşfeder.
Sonra seni bilir.
Ben hücrelere alışığım.
Dünya zindanı bana büyük gelir.
Hümeyra!
Sahi niye geç kaldın?
Geleceğini bilsem beklerdim.
Sen yüreğimin tahtına otururdun
Ben sensiz geçen günlere gün eklerdim.
Martılar su içmeye inerdi
Gözlerinin elasına.
Ben zamanla alışırdım ayrılık belasına.
Hümeyra!
Tatlı dilinle tüm kuşları topladığına
Dair yaygın bir kanaat dolaşmakta.
O yüzden güller böyle soldu.
Her nisa kendine şiir yazılmasını ister ama
Ben uğraşmadım, seni yazdım şiir oldu.
Hümeyra!
Sen bana gelemedin.
Yoksa ben seni bırakır mıydım?
Ama şimdi gitmem gerek.
Çünkü hiç bir son,
Güzel bitmez benim masalımda.
Her şarkı hüzün faslında.
Sen bir melektin, ben ise fani;
Herkes yerine gidiyor aslında.