İnabe Yangınları/Özgür Güler

Dilemma

Su döngüsü sanki yaşadığımız Münib,
Hint okyanusundan asumana,
Semadan Arap denizine berrak tüneller.
Kıyıda melez bir çocuğun saçını yıkadığı musonlardan değil,
Açeyi yerle bir eden tsunamilerden bahsediyorum.

Ne maviyi seçmek kolay.
Ne depremden kaçmak zor.

Bahar dönencesine gün sayarken kuy/t/ularda,
Füsul-u erbaa kıvrımlarında, cemre avında kötü adamlar.
Yörünge deviniminde gözlerimiz, yaşlı dünyanın,
Şeb-i Yelda’da uykusuz kalmak gibi yaşadığımız.

Ne temmuzdan kaçmak kolay.
Ne eylülde bahar zor.

Meltemle lodosun farkı ne sahi?
Muhkem kalelerin bayrak direklerine.
Anlaşılmaz olansa feza yolculuğudur.
Münib, bu fırtına ihanetin çocuğudur.
Korku nasıl girsin yiğit yüreklerine?

Ne kanatsız uçmak kolay.
Ne rüzgara direnç zor.

Nar-ı Efkar

Münib,
Nasıl da titriyor dalları ağaçların.
Oysa her yolun bitiş hikayesi diğerinin başlangıcına eklemli.
Kazandığını sandığın tüm savaşların hamalı olmuş kalbin.
Ellerinde hercai menekşe kokusuzluğu.
Temmuzda titremişsin daha kışı neylersin.
Gölgede erimişsin susuz yazı neylersin.

Seyrek dişli balinalar tuz avlasa okyanusta.
Dalgalar yakamoz yutkunur fecri kazip öncesi.
Mavinin infazıdır bu amansız fırtına.
Tuzaklanmış mayın sükunetiyle ilerlerken balıkların öfkesi.
Suskulara aldanır gibi yapar asıl sakinleri denizin.
Dilinde Kıvanç türküsü sahili selamete dair.
Kutlu seferler tertip eden cengaverlerin.
Vakti merhuna emanet ettiği zafer naralarıyla.
Bir yankı senfonisi çarpar döner dağlardan.
Her ilmeği ayrı desen kaderin.
Bu kahırdan sütü kesilir annelerin.
Münib önce sen mi ağlarsın,
Yoksa ben mi dökeyim yaşlarımı?

Oysa umut, oysa kıvanç, oysa direnç.
Hepsi bir vahidin üç farklı simasıydı.
Ay şavkının denize muttasıl yansımasıydı.
Süreç…
Münib,
Çaydan, fikirden, gözyaşından değil,
umutsuzluktan vazgeç.

Final

Münib seninle final dertleşmemiz.
Kuytularda gizlice.
Şifremiz lisan-i hal.
Yangınları yutuyoruz öylece.
Sinemiz ma-i zülal.
Kahramanımız Bilal.

Dilini çarmıha germeye çalışırken müttefik umacılar.
Sakın susma ey Münib.
Bu izdiham bizlere ziyadesiyle yakışıyor.
Gönüllere direnç fısıldıyor Andelib.
Tüyleri Gül kokusu.
Hafifliyor acılar.
İnsan bu ihanete de alışıyor.
Sakın susma ey Münib.
Mevsim vakt-i intizar.
Zamanın çocukları son devrimi yaşıyor.

Bir yanıt yazın