Bazen sessize almak isterim dünyayı.
Geride bir tek dalga sesleri olsun kulaklarımda.
İçimi susturmak isterim.
Bütün seslerden uzak, sessizliği düşlerim.
O vakit sakinlemek istesem bir gölge altında,
O gölgelik, muhakkak benim defterim olur..
Kalem nefesim olur, kağıt gökyüzüm .
Kaçarım dışımdan, içime taşarım.
Yazarım arz-ı hali yağmur yüklü bulutlara usulca.
Bembeyaz bir sayfa gibi olsun isterim.
Derin bir nefes gibi içime çekerim göğü.
Kendimle konuşur, kendimi dinler,
Kendi kendimi iyi ederim.
Bir kırık kol gibi, tam kırılan yerinden birleştiririm kırık kalbimi.
Kırılırken sessiz, birleşirken sessiz olan kalbimi.
Satırların arasına sarar sarmalarım.
Sonrasında bir parça his kaybına uğrasa da iş görür.
Eskisi kadar kucaklamasa da dünyalıları, bakanlar her daim güler yüz görür.
Kalbim,
Yoruldukça bu dünya telaşında,
Azala azala çoğaldıkça,
Ve söylenmedikçe dingin bir melodi dudaklarda,
Sessizlikte huzur buldukça,
Hep kalemi yâr eder yanına,
Kelam kifayetsiz kaldıkça,
İnsana hasret ve/fakat insandan uzakta.
..
Bazen sessize almak isterim dünyayı,
Duyabilmek için göğsümün sol yanını.
O vakit tek yoldaşım olsun isterim
Kalem ve kağıdın eşsiz dansı.
Sinem Der Ki