vehmime çöreklenmiş onbinlerce tay
ılgar telaşesinde şafak öncesi
sabiler güneşe bo/yanmadan henüz
öksüz coğrafyanın sıfır noktasından
direniş yorgunları ülkesine
anamın gözleri mahmur
babamın mezarı beyaz
palandöken ayaz
yıldızlara teker teker asılmış
selamlar yolluyorum
anama, babama , Palandöken’e
kıvrımları erzurum istasyonu beynimin
küskünlüğüm olağan zafiyeti beklentimin
“ki yiğidin
baş barında zerafeti
hançerde cesareti
sezilir”
değil mi babam
Ben kentine küskün adam
Hüviyetimden memleket kısmını sildim
Ne yol kaldı ne yordam
çığlık kesildim
beklenen nara yükselmedikçe peronlardan
Alacağın olsun Palandöken
Alacağın olsun Doğu ekspresi
duymadın ya bu sesi
holokosttan geriye düş kırıkları
vefanın tanımı muğlak poyrazlarda
lebriz edilen öksüzlüğümüzdür ey halkım
kentin miskin varoşlarından
vefalı şehirlerin nesli tükenme sınırında
yahut ben bir depresif anı duyumsuyorum
değil mi ki yağmur dargın yağmasın
değil mi ki dağlar geçit vermez sevdasızlara..
ben kentine küskün adam
bu şiir travma
bu şiir koma
bu şiir gam
ey şehir
tayları sorma
bir de kafa kağıdımı
herkes duysun
sen duyma ağıdımı ..
Farzımuhal
Elimizde kalan, hüzünle barınan bir umut…