İnsan ise her yaşayan sarayda
Çadırlar, keçeler, kıllar kurusun
Ehl-i Beyt’e zulmedildi bu ayda
Asırlar, devirler, yıllar kurusun
Zaman utancından batmıştır yere
İnsanın derdine bulunmaz çare
Gözyaşların akmadıysa bir kere
Ummanlar dolusu seller kurusun
Her Kûfe mektubu kara bir yazı
İnanma Hüseyn’im, üzerler bizi
Depremler, tufanlar çiğnesin arzı
Kerbela’ya giden yollar kurusun
En kutlu yollara dikenler ekmiş
Kahrından Gül Nebi(SAV) çok çile çekmiş
Ebu Leheb’e de yoldaş gerekmiş
Masuma gadreden eller kurusun
Her sene içinde bir ay Muharrem
Çekirdeğin dünyada ey cehennem
Umrumda mı ne söylemiş el alem
Fitneye gül veren dallar kurusun
Herşeye musallat barbar siyaset
Biz imanla ölsek, kopsa kıyamet
Notaya veylolsun, besteye lanet
Zulme nağme çalan teller kurusun
Artık hiç durmadı dökülen bu kan
Bir damla su için sineler yakan
O yangın yerinden bugüne bakan
Yalancı vahalar, çöller kurusun
Beş vakit yüzümü sürmüşüm yere
Ağlayalım o gün ölen fertlere
Yangın neymiş bize baksın bir kere
Mağmalar utansın, küller kurusun