Kün dedi Yaradan…
Zamanlardan LÂzaman
Mekânlardan LÂmekân
Henüz beden elbisesi giymemiş
Büsbütün üryândı insan
Bezm-i Elest’ti…
Hû’dan gayrısına LÂ dedi insan
İl “L” Hû…
BeLÂ dedi insan…
Ahd-ü Peymân etti
Aldı kabul etti
Olanı biteni, geleni yiteni…
Bilmiyordu insan
LÂ ne demek? BeLÂ ne demek?
Bilmediğinin cesuru nisyanlıydı insan
Hayy dedi Yaradan
Güvendi kuluna
Yükledi emaneti sırtına
Görelim dedi
Kim Bekir? Kim Cehil?
Kim bildi emanet
Kim etti hıyanet
Yerlere, göklere, dağlara
Sunuldu da kutsal emanet
Dediler o yük ağır
Haddimize midir bu himayet?
Dünya demek fenâ demekti
Cennetin intizar salonuna girmekti
Var bildiğin yok etti
Yok bildiğin var etti
Belâ geldi fenâyı bildi
Ahbab akraba yitip gitti
Üzülme dedi Yaradan
LÂ Tahzen!
Bulmuştu aradığını insan
İki LÂ arasında gidip gelirken
Sadaknâya tutunup
Emaneti teslim ederken
Razıydı çoktan
Razı olunması gerekenden…