
I-
Kaç zamandır bu mağaranın eşiğindeydim?
Kaç muştu büyüttü yüreğim?
Kaf Dağı’nın yamacında
Sancılı bir riyazetle
öylece durdum…
Bir dervişe gibi
bir kelime gibi
bir eski yankı gibi…
Ve sen-
sonsuz bir başlangıç gibi-
kanat açarsın zamansızlığa
Maviye muştu düşerken
Bütün Hayatlar Şimdide Başlar
Anka bilir…
II.
Bütün Hayatlar Şimdide Başlar
Göğsümde açan taze bir sabah gibi
her nefes yeni bir cümle yazar
ömrün hiç okunmamış kitabına
Küllerimden doğar her düş
bir gökyüzü mühürler avuçlarıma
güneş vurur dağların sırtına
güneş vurur ve dağılır zaman…
Bir Anka süzülür göğün en derin yerinden
kanatlarında mavi muştular
boynunu bükerek iner
bir seher vakti
diriliş gibi…
O demde
sıcacık güler zaman
yalnızca bir eşik, yalnızca bir kavşak!
ve ben-
sökerim içimdeki eski kelimeleri
sökerim eski ben’i
bir sızı gibi, bir alev gibi
Geçmişten arınan zamanlar doğurur annem
beni genç kılar an, yaşıma bakmadan
Bütün Hayatlar Şimdide Başlar
Göğsümde açan taze bir sabah gibi
her nefes yeni bir cümle yazar
ömrün hiç okunmamış kitabına
Şimdi,
bir Anka gibi,
kanatlarımda mavi muştular
yüreğimde yeni ufukların ışığıyla
uçuyorum…
uçuyorsun…
uçuyoruz…
Vera Deniz