Mefisto İnsandan Ne İstedi?
Sebastian, yine çok ilglinç notlar göndermişsin. Uykumu kesip attın gece gece. Mefisto neden düşman oldu ilk insan Âdem’e?, sorusuna getirdiğin yorumu düşündüm uzun uzun. Bildiğimiz konular vardı zaten. Şeytan Allah’a isyan etti. Kendini büyük gördü. Kibirlendi. Âdem’i beğenmedi. Çamurdan biri için mi secde edeceğim?, dedi. Buraya kadar tamam. Ama sen işi ilimlere götürdün Sebastian. Allah Âdem’e esmayı yani bütün isimleri yani bilgiyi verdi. Bilgi çok önemli bir hazine idi. Bu, varlığı farklı bir şekilde anlamak ve yorumlamak demekti. Ve bilgi gerçekten güçtür.
Anlamak çok güzel bir şey Sebastian. O sahnede yaşanan bu olay bir yenilik idi. Ve yenilik herkesin hemen kabul edeceği bir durum değildir. Ve sanki bu kıskançlık şeytandan insanlara da tevarüs etti veya şeytan kendi özelliğini insanlara sürekli telkin etti. Neden o? Sorusu her zaman sorulagelmiştir. Neden ben değil? Benlikte başlayıp yine benlikte bitiyor her şey. Çok ibadet eden biri olarak bilinirmiş ya şeytan önceki hayatında. Bu kadar ibadet eden biri neden birden bire Rabbine isyan etti o zaman? Bilgi mi? Hay Allah, Sebastian gece gece… Bilgisiz din olmaz, evet, bu sanki. İlimsiz dinden taassup doğar. Ve doğdu işte. Doğuyor işte. Bütün düşmanlıkların tek sebebi bu olmasa da bu çok önemli geldi bana da.
Şimdi daha iyi anlaşılır oldu; her devirde cehalet, bilgiye-hikmete ve marifete neden düşman olmuş. Şeytan Âdem’e verilen bilgiyi kıskandı. Ondaki bilgiyi yok etmek, yakmak için elinden geleni yapıyor. Bilgiyi insanın elinden alacak gücü yok. Ama onu değersiz gösterecek ve amacından saptırmak için bir çok hilesi var. Binlerce yıllık tecrübesini, yaşadığımız dönemin insanlarına daha rahat uyguluyor. Evet o ilk sahnede yani yaratılış sonrasında olan bir olay, günümüze ne kadar da çok benziyor. Şeytanî insanlar bugün bilgili, hikmet ehli ve adanmış insanlara ne kadar büyük düşmanlıklar yapıyorlar. Olayı daha fazla somutlaştırmak, Kutsal bilgilerin aşağıya çekilmesi olur. Bu yüzden susuyorum.
Ben Faust’un iç konuşmalarından bahsedecektim bugün Sebastian. Bu konuyu planlamıştım kafamda. Kitabın birinci bölümünde Faust, odasında yalnızken iç konuşmalar gerçekleşir. Bu iç konuşmalarda Faust hem bir ruhla hem melekler korosu ile konuşur. Bu arada içeri yardımcı ve katibi Wagner girer. O da ilim meraklısı bir kişidir. Ve aslında o gerçek hayattaki Eckermann’dır. Eckermann aklıma şöyle bir söz getirdi. Ya Goethe ol ya Eckermann ya da onları okuyan…
Neyse yazı uzayacak. Sonraki yazımda sana bu konuda bazı sorular sorayım. Kim bilir belki de ben yazmadan daha sen yazmışsındır bazı cevapları.
eminosmanuygur