Yine çıktım bulutların üstüne
Masmavi göklerde erdim bugüne
Altımda bulutlar bir basamaktı
Alpler bile gözümden çok uzaktı
İç içe ağaçlar, göller, dereler
Toprağın bağrında ciğerpareler
Mavilikler sarılırken ufkuma
Coşkulu bir selam vermiştir Roma
Ortasında ağır başlı bir nehir
Kaç insana mesken olmuş bu şehir(?)
Mevsim yoğun, hava nemli, gün sıcak
Ve ansızın şimşek gibi sağanak
Üç gün boyu hep tutulduk yağmura
Tarih ve doğaya teslimdir bura
Dar sokakta havalar da düzeldi
Yürümek de, yorulmak da güzeldi
Orta yerde Azizeler Kalesi
Toz pas olmuş saçlarının lülesi
Zirvesinde şehre bütüncül bakış
Dik kubbeler asi birer haykırış
Tam karşıda gözcü gibi Vatikan
Kime yardır o gizemli fiyakan ?
Kapitol’da saygı büyük geçmişe
Ordan Kolezyum’a geçtik pürneşe
Kadim şehir toprak olmuş cenaze
Taziye var, dolar, taşar her müze
Beka şevki ve zamana direniş
Tablolarda, heykelde dile gelmiş
Hevesler çok, taş üstünde dizeler
Kaç asırlık, sanki dünden tazeler
Çeşmelerde çağlar türlü gösteriş
Figürlerde israflı bir ince iş
İnsan sadelikle saf ve temizdir
Bizde esas içilen su azizdir
Mazide muhteşem, o zorba devlet
Şu eski çizmeye taze bir nimet
Taş yapılar dalga dalga uzanır
Karını kim bilir kimler kazanır?
Bütün hepsi bir geminin tayfası
Tarihlerde bir Avrupa sayfası
Özgün lezzetlerdi makarna, pizza
Çok güzel merhaba dedim bu yaza
Dönüş yakın vardığım bu duraktan
Ne gördüysem onu yazdım uzaktan
Düşlerinde yemyeşilse imgeler
Hiç üzülme siyah diye gölgeler
Zirvelerde güçlenirken huzurum
Gençliği yeniden öğreniyorum
Silmişim ufkumdan kırışıkları
Parlasın dünyamın gün ışıkları