Sabrın Örsünde / Erkan Bilgin


İstemeyi vermiş olmanın cesaretiyle el açıyorum sana

Tüm acziyetim ve layık olamadığım kulluğumla

.

Adını terennüm edip bana biçtiğin nefesi tüketerek

Haddimi bilmeden bir nazlı çocuk gibi iç çekerek

.

Kırık dökük cümlelerle huzurunda titrerim

Yüzüm yok karşında, rahmetini isterim

.

Misafirliğimi unutup sarıldım dünyaya bazen

Özüm senden özetim sen, razı ol ne olur benden

.

Bak, günah rüzgarları esiyor ruh ülkeme bir bir

Kuşat ruhumu, seni görsün gözlerim, kulaklarımda tekbir

.

Zehirli dişlerini al yeisin üstümden

Kana kana içeyim tevekkülün nehrinden

.

Bu masivada nefsimle başıboş bırakma beni

Canım yansa da şekva ettirme bana hikmetini

.

Bildiğim her yol sana varır, bulduğum her şeyde sen

Tefekkür ikliminde her baktığım delildir senden

.

Dirilt senliğimi ki kurtulayım benliğimden

Yoluna ram eyle beni, aşır ruhumu bendimden

.

Bilirim, imtihanın ağırlığındadır değerim

Ümitle her dem , bu kara gecenin sabahını beklerim
.

Bilirim, bir hikmetin var ki nadanım

Sabrın örsünde, sükut ettikçe yaranım

.

Rüzgarın verdiği mühlet bitsin artık bu eğreti yapraklara

Tükürsün bir fırtına bu zülmü, cehennem çukuruna

.

Mengenelerde kalbim, sessizliğimde bin ah

Diş kirası ister zalim, vah ki vah

.

Körelmiş vicdanlarda ne izan ne basiret

Masum yavrular için, ne olur inayet
.

Lütuf yağmurlarında ıslanmak için mi bu kara bulutlar

Gülümsesin artık bize ey Allahım asude bir bahar

One thought on “Sabrın Örsünde / Erkan Bilgin

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *