Yol uzun nefesinde sanki kış yorgunluğu
Ayakların eylülde sanki sararmış yaprak
Duman çökmüş gözlere çiğ düşmüş buğu buğu
Daha hızlı akıyor ömür denen şu ırmak
Hayat gelip geçen acı tatlı oyunmuş
Zamanla kaybolur simandan izi baharın
Bir bakarsın ansızın sessiz ruhuna konmuş
Sevda çiçeği uzak sandığın şu dağların
Yaşamak dediğin sessiz rüyaymış meğer
Uyanınca bitmeyen bir rüya dense yeri
Zeytin gözlü bir ceylana rastlarsanız eğer
Söyleyin benim benim peşindeki serseri
Mehmet Remzi