Sen sevda meltemi
Yatağına sığmayan ırmak.
Asırlık çileler sadağında
Her gece yalnızlık her gece istırap
D/okurken dokunursun gönül pınarlarına
Seninle dokunur ay, dokunur yıldızlar
Bitevi sabahlara…
Sen sevda meltemi
Yatağına sığmayan Irmak
Ne sarsıldın ne de ye’se kapıldın;
Ne korktun, ne de telâşa düştün..
Fısıldadın sırları, yetiştirdin..
Sabra ‘pes’ ettirdi sabır kahramanların
Şimdi yemyeşil vadilerde, yamaçlarda
Renkler döşenir gökyüzüne…
Sen sevda meltemi
Yatağına sığmayan ırmak…
İçinde dönüyor ah bu değirmen
Kendini arayan şehirlerde
Karanlık dehlizler; bir yaman okçu gibi
Saklardık seni yıldızlar ötesine
Aşkın yaşadın.. aşkın yaşadı..
Uçurdun güvercinleri sisler dumanlar arasından Ötelere, bir kitaba, bir saraya, bir meşhere …
Deniz derinliği sözlerde
Çiçeklenir düşlerin a’rafta
Fışkırır ruhundan inilti kıvrım kıvrım
Hüzünlü yalnızlıklarda
Akıp gelir ışıklar yüreğin ta içinden
Rahvan atlar gibi koşar sonsuza
Şimdi aydınlık ufuklar..
Son kez arz u sema