Annelerin İçinde Yatan Dengbejler / Gökhan Bozkuş
Her annenin içinde bir denbejin yattığını; ve hasretin, çilenin , alev alev yanan yüreğin , kelimelere , ezgiye dönüştüğünü gizli bir ses kaydıyla anladım. Annem, ümmi kadın... Annem ; kitap,…
Her annenin içinde bir denbejin yattığını; ve hasretin, çilenin , alev alev yanan yüreğin , kelimelere , ezgiye dönüştüğünü gizli bir ses kaydıyla anladım. Annem, ümmi kadın... Annem ; kitap,…
griyi düşürdü böbreğinden violet sancı sonrası huruç mavimtrak tsunamide battı güney yarımküresi iyimserliğin müzmin açe gözleriyle baktı kederli ardından sadece üç saatlik kahire yahut tanımsız bir abuja macerası ürkekliğiyle batmadan…
Canıma cân idin zor gecelerde, Gittin de can hânem derbeder oldu. Merhem bulunmaz bu ölümcül derde, Yaşamak ölümden bin beter oldu. ~~ Artık ne söylesem kâr etmez sana, Dilimde inkisâr…
Şimdi çekirdek kavurdum, dedi Çerezci. Avucundaki siyah çekirdekleri bıraktı masanın üzerine. Yetmişine merdiven dayamış, Türkiye'den yıllar önce bir bavulu ile buralara gelmiş Mehmet Dede ile sohbet etmeyi seviyordu. Çayın…
Sustu kaba adam, ellerini iki yana açarak. Susmak çığlığıydı onun. Bağırdı kocaman. Bağırdı avazı çıktığı kadar. Onun bağırması içe doğruydu. Duymadı hiç kimse. Zaten duymuyorlardı ya. Yürümek istedi biraz.…
Ben bu şiiri aslında hiç yazmayacaktımKim tutuşturdu bu sözleri dilimeKim koydu bu yaşları mendilimeBen diyorum bu şiiriHiç… Ama hiçYazmayacaktım… Düştüm kimsesiz yol ortasındaGayrı iradi bir boşluğa elimi uzattımO zamanlar alışamamıştım…
Kaldırıp aradan ayı ve yılı Vuslat kapısından giresim geldi Arşınladım sana uzayan yolu Hasretlik yüzünü göresim geldi ... Ayrılık neşteri kalbime zemin Gitmiyor ki zalim, yerinden emin Senden gayrısına edemem…
Ne bu âheste hâlin, doğ gönlüme ey Bahâr!Müjde-dâr rüzgârınla vur alnıma ey Bahâr!Uğrayıp semt-i gül’e bir hatırın sor da gel,Oku bana yârimden, hoş gül-nâme ey Bahar. ! Abandı kış üstüme,…
Bir Eylül sabahı telefonum çalmıştı. Arayan ablamdı. İlk sözü “Duydun mu?” oldu. Duymam gereken neydi? Hayır, bir şey duymamıştım ve ben henüz gece gördüğüm rüyanın etkisindeydim. Rüyamda etrafımız sarılmış vaziyette…
İki Anne Binler Hicran Gördün mü iki anneyi? Duydun mu kahreden acıyı? Hissettin mi haklı olmanın yüceliğini? Anladın mı kalbe dokunan ateşin dünyaları yakan ateşlerden daha kavurucu olduğunu? Bildin mi…
Sırtımızda mühürdür o dizler şimdi
ÖnceGözlerden alıp biatRuhumu getirse kapına rüzgârEmzirse hasreti gözlerinde vuslatDurdursam zamanı sabaha kadarDizinde başım… Akıp gitse hayatAnsızınİzin verse de YaradanToplasam âlemin bütün saatiniTakvimleri söksem duvarlardanZamana dair ne varsa hepsiniDoldursam seninle geçen…
5.Bölüm FERYAT EDEN ANNE Bizi bugün başka bir bölüme götürdüler ve orada bütün parmak izlerimizi aldılar. Normalde parmak izi alınanlar bir gün sonra serbest kalıyorlar ama yarın pazar olduğu için…
Bir parça koptu ta derinlerdeAcı yokKan yokHis yokRenk yokYokluğun en derin hali ses yok.. Toprağı kaydı hayalimdeki ormanınBinlerce ağacın kökü parçalandıKimi devrildiKimi yuvarlandı baş aşağıKimi mezar oldu karanlığaKimi uçup gitti…
TEN DAYS “… önümde duvar var diye ona boyun eğecek de değilim.” Diyordu Dostoyevski, Yeraltından Notlar kitabında.Ve şimdi benim de önümde uzun, upuzun bir duvar ve üzerinde de bir ülke…
Her neyse günahım, söyle ödeyim“Tüm zehrini kus” diyorum Hâkim Bey.Verdim savunmamı, başka ne deyim“Kısık bende ses” diyorum Hâkim Bey Çekilen kılıçlar girer mi kına?Yapılan bu zulüm sığar mı dine?Ahret sualleri…
Seni ben öyleceSeni ben sessizSeni ben buğu buğu gözlerleSeni ben uzun bir geceSeni ben..Yürümedim aldılar, aldılar Devrilmiş bardaktan dökülen suKanayan deriden akan kanVe ellerinde bir çocuğun , bir tutam otSeni…
DUVARDAKİ RESİM Tespihim Sende Kalsın Akrem 3. Bölüm Kapının önünde, çantalarımız yerlerde ve ilk kez görüşen kolların sarılması ve ağlamalar... İki aile vardı bizden önce gelen ve bizimle benzer…
https://youtu.be/v6TTM7lGG3k Eltaf’ım!İçim, dışım, etrafım!Dört duvarımsın dört yanımdaBaşımın üstüne tavansın Düşüp döşünde kaldığım zemin Gözyaşlarımı sildiğim seramik mendil……çakır ayaz soğuksun………………………………… pamuksun Eltaf’ım!Kulak kesilip uzaktaki her seseDüşüyorum ardına nefes nefese Patika bulup duvarların arasından Sana dönüyorum…
Hiçbirimiz Yunanca bilmiyorduk ve görevliler bizlere bir şeyler anlatıyorlar. Yorgunluk, uykusuzluk , açlık ve bilinmezlik. Tek sıra halinde bizler öylece bekliyoruz. Kapı açıldı ve çocuklarla annesi önce gelsin demiş…