Bir Sevda Hali / Zeren
Bu nasıl bir şey, bence tanımlanmamalı... Her tanım onu sınırlandırmak olur, bir kalıba koymak... Oysa aşk her gün yeni bir anlam kazanmalı, hatta bazen manasını kaybetmeli ve mantığını. Sonra yeniden…
Bu nasıl bir şey, bence tanımlanmamalı... Her tanım onu sınırlandırmak olur, bir kalıba koymak... Oysa aşk her gün yeni bir anlam kazanmalı, hatta bazen manasını kaybetmeli ve mantığını. Sonra yeniden…
Hakikatin peşinde yorulmaksa eğer hayat,Yaşamadım.Bir nehirde temizlenip durulmaksa eğer hayat,Yaşamadım.Zirvelere tırmanarak geçebilmek dağları,Bir bir parçalamak göğsündeki eraciften ağları,İncitmemek ayırmadan ölüleri sağları,Heyhat yapamadım,Ben beni aşamadım.Artık güzündeyim uzun ince yolumunDerdest hüzündeyim takati…
Anam yok dert yanayımBabam yok dayanayımYar gelmemiş ayayımGönlümün gök yüzüne Çekmez gönül kantarıNeşe yok gam ambarıBürür bu şom zemheriHüznümün örtüsüne Kâh baygın kâh ayılmışBitmeyen yolda yılmışÖmür gün gün takılmışVaktin tel…
Ne sevda masalların biter gönül,Ne de anlamsız efsunkar yasların.Ne muallak düşlerin biter gönül,Ne de kesip biçtiğin kumaşların.. Ne güle şevk ile dizdiğin medhin,Ne kaç kez özüne verdiğin ahdin,Ne biter diller…
Şimdi söndür leyli bütün ışıklarınıAy olmasınYıldız parlamasınAteş böcekleri uçuşmasınBen ki gurbetin karanlığındaNeşeye âmâTam da vurulmuşken kalbimden gamaSussun koca devlerden yükselen ra’dBitsin kabusHele o kör olası inatŞimdi söndür leyli bütün ışıklarınıSessizce…
Rüzgâr pencereden sokuluyor dalga dalgaÖzgürlüğün nağmelerini fısıldıyor usulcaYanağıma türlü memleket havaları konduruyor ardı sıraHafif kıpırdayan kirpiklerimin ardındangözlerim, dalıyor uzaklaraSonra,ruhumu alıp çıkıyor bir parmaklık aralığındanKüçücük bir kafes karesindenO merak ettiğim fotoğraf…
Yaradılış mayasından gizli bir hazineBen değil sen demektir aşkÜflenmiş bir sırdır ötelerden kalbineTende değil ruhta cevherdir aşk Taşımak zordur, hem de ağırBeladan dokunmuş elbisedir aşkKimi kalır altında kimi ise taşırSevinçten…
1941’de başlar Adana sürgünü Abidin Dino’nun. Yedi dil bilen , Cenevre’de doğan, Avrupa’nın farklı ülkelerinde eğitim gören Dino, paşa torunudur aynı zamanda. Kendisini sanat alanında çok geliştirmiştir. Avangart edebiyata ve…
Eski bir şarkısın sen ruhuma huzur verenDuymaz olduğum tınıların yüreğimde korBir yağmur sonrası açılan gökkuşağı desenHer renginde neleri bulurum onu bana sor Yanık bir türküsün dilinde çargâh bir gönlünKarcığar umudu…
Ayıran ve kavuşturan nehir’e…. “Gelince ben seni kaldırırım” dedi Nevin annesinin endişeli yüzüne bakarak. “Merak etme canım. Sen git yat.” Bu uzun ve sıcak yaz gününün sonundaki karanlık ona bunu…
Bağlandım kalakaldım, kalbine demir atıpKurtulmak istiyorsan eğer çözüver gitsinResmimin arkasına eline kalem alıpHayranımdı bir zaman diye yazıver gitsin Yada biraz merhamet resmin seyrine dalıpArkadaşım can dostum filan yazarsın gülüpYazmak istemez…
Buz tutan kalbin beyazındaArtık yıl dönümününKumru kanadından düşenHatırasını yazma telaşı sarmış şairin gönlünü Artık yıl arefesinde tarihe ihtilal bırakan ayrılıklarNice döngüsündeGeçen dördünArtık yıl arefesindeBaşka bir gününAşkın destanını yazmaya başladılar Artık…
Evdeki sessizliği pencerenin önündeki minik serçeler bozuyordu. Sofradaki ekmek kırıntılarını, bayat ekmek parçalarını pencerenin dış tarafına bırakırdı. Bunları gören kuşlar her gün uğrar, nasiplerine düşeni alırdı. Ürkek adımlarla etrafı gözetleyerek…
Kim derdi baharım kışa dönecek,Kırılıp döküldü dallarım benim.Belli ki bahtımın şavkı sönecek,Hazâna uğradı yollarım benim.…..Sevmek bir hayâldi, hayâlde kaldı,Vuslat bir masaldı, misâlde kaldı.O yâr çok uzak bir mahalde kaldı,Boşluğa uzandı…
Ruhum ayak izlerinle dolu İzinsizSöylesene gönüllü mü girdin yoksa Gönülsüz Kaç derviş gezdimKaç bilgeye sordumŞimdilik yapamazmışım Sensiz.. Ama sevda atını şahlandırıncaEziliyormuş çiçeklerimÜzülüyormuşum, denedim, olmuyormuş Dizginsiz Her şeyin büyüsü bozulurmuş yaVakti…
Diline vakıf ol, halini dinle,Devrin hitabında erkanıharplerİnsanda hiç eksik olur mu hile?Dünya serabında erkanıharpler Napolyon mağluptur general kışaHanibal Alpler’de yürümüş boşaAttila kimlerle kaldın baş başa?Teneşir kabında erkanıharpler Kalem mi, kılıç…
Sen bana "bizi anlat" mı dedin Ey Can?Nasıl yaparım nasıl ederim?Koca okyanusu bir zavallı bardağa nasıl sığdırırım?Beni ısıtan ışıtan güneşimi dürüp de bir cam parçasına nasıl yansıtırım?Dünyanın bütün yeşil çimenlerini…
Hatrımı saymadi felek, namerdi gümrah eyledi.Bir güzelin düşüne şu gönlümü emrah eyledi.Nice kuyular dök dedi içini, vermedim sırrım.Yoruldum, bir ulu dağa yaslandım da, ah eyledi.. Kavuştu aşık maşuk, sağır olan agâh…
Yol uzun nefesinde sanki kış yorgunluğuAyakların eylülde sanki sararmış yaprakDuman çökmüş gözlere çiğ düşmüş buğu buğuDaha hızlı akıyor ömür denen şu ırmakHayat gelip geçen acı tatlı oyunmuşZamanla kaybolur simandan izi…
Seni düşününce ben,Yeşerir yeniden ömrüme şahit bahçemdeki söğüdün yaprakları,Ve akar ellerimden gül kokan yollarının kupkuru toprakları,Güvercinler uçuşur penceremin pervazında,Isınır hayalinle garipler puslu zemheri ayazında. Sana kavuşunca ben,Dirilir gökkuşağım masmavi tarafından,Patika…