Sebepsiz dağlardı günlerimi güneş
Nedensiz gezinirdim şehrin kaldırımlarında
Sorgusuz sualsiz örtünürdü gece kentin üstüne
Ben, Ufukta bir şeyler arardım
Kentimde isyanlar başlardı
Her sokak başını ateşe verirdi kendini bilmezler
Görürdüm, kıpırdayamazdım
Zihnimde yeniden yapılanan düşüncelerle
Zincirlere vurulurdum her gece
Ben yine de Ufukta bir şeyler arardım
Adamlar gelirdi her gün şehrime
Hep hikâyeler anlatırlardı uzak kentlerden
Doğru olan suale ulaşamazdı haddini bilmezler
Gelenleri de anlamazdı bu sebepten
İçime sığınır, ölümleri izlerdim her an
İçime bilinmez bir karabasan otururdu
Ben her gün ufukta bir şeyler arardım
Kentimin kalbinde yanlış sorular dolaşırdı
Cevaplar hep yanlış adrese çıkardı
Hafakanlar her bir yanı sarardı
Kimseye dokunmazdı oysa karanlık
Kimseye el uzatmazdı kentimde aydınlık
Bilirdim
Ben yine de Ufukta bir şeyler arardım
Her şeyi kül olsa da bu beldenin
Bilirdim, geçecek yine günlerim
Çökünce üstüne siyah örtüsüyle şehir
Kalırdım geçmişinde zamanın
Tarihinin raflarında ararlardı izimi
Ben kendimi bulamazken
Çocuklar okurdu hikâyelerimi
Bilirdim insan acımasızdı
Ve ben yine de ufukta bir şeyler arardım.
SEYFULLAH SACİT