Zindanda Biten Gül/Handan tunç

Mustafa Kabakçıoğlu’a ithafen

“Mapusun içinde üç ağaç incir 

Elimde kelepçe boynumda zincir

Oy zulüm zulüm başımda zulüm 

Uzak git ölüm…”

Uzak gitmedi ölüm!

Belki dost  olmak istedi 

Kim istemez ki?

Adı Mustafa, Efendimiz’ın adaşı 

Medrese-i yusufiye de 

Hz. Yusuf”un arkadaşı

Tek başına hücrede kalan

Said-i Nursi’nın kaderdaşı

“Ölümcül hastalıkla ölenler şehittir”

Müjdesinin muhatabı.

Ne gam

Uzak gitmedi ölüm!

Çamurun içinden çıkan, 

Nilüfer çiçeği gibi 

Güneşi görünce parlayacaktı  

“Zindan-ı dünyadan  bostan-ı Cinana”

Kanat çırparken

Ne acı bir son bıraktı

Reva görenlere ölümü 

Uzak gitmedi ölüm!

Zindanda filizlendi, hücrede başak 

Ver elini dostuna yırt mektubunu

Dünyanın soğuk yüzüne bıraktın 

İbretlik… Bir ağır veda

Kaçış yok gelecek ardın sıra herkes

Süleymana hak iddia eden 

Karıncanın varmı şahidi bilmem

Senin şahidin ise tecrit arkadaşın Kur’an

Uzak gitmedi ölüm!

Küflü duvarlar,soğuk beton değil mesele

Zulüme  giydirmişler kara yaşmağı

Zakkum ağacı dikmişler koğuşlara

Bir sessizlik ki kargaşanın çığlığında 

Dem bu dem mi? Sanırlar…

Handan Tunç 

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *