Kurusun / Ekvatora Yakın

İnsan ise her yaşayan sarayda

Çadırlar, keçeler, kıllar kurusun

Ehl-i Beyt’e zulmedildi bu ayda

Asırlar, devirler, yıllar kurusun

Zaman utancından batmıştır yere

İnsanın derdine bulunmaz çare

Gözyaşların akmadıysa bir kere

Ummanlar dolusu seller kurusun

Her Kûfe mektubu kara bir yazı

İnanma Hüseyn’im, üzerler bizi

Depremler, tufanlar çiğnesin arzı

Kerbela’ya giden yollar kurusun

En kutlu yollara dikenler ekmiş

Kahrından Gül Nebi(SAV) çok çile çekmiş

Ebu Leheb’e de yoldaş gerekmiş

Masuma gadreden eller kurusun

Her sene içinde bir ay Muharrem

Çekirdeğin dünyada ey cehennem

Umrumda mı ne söylemiş el alem

Fitneye gül veren dallar kurusun

Herşeye musallat barbar siyaset

Biz imanla ölsek, kopsa kıyamet

Notaya veylolsun, besteye lanet

Zulme nağme çalan teller kurusun

Artık hiç durmadı dökülen bu kan

Bir damla su için sineler yakan

O yangın yerinden bugüne bakan

Yalancı vahalar, çöller kurusun

Beş vakit yüzümü sürmüşüm yere

Ağlayalım o gün ölen fertlere

Yangın neymiş bize baksın bir kere

Mağmalar utansın, küller kurusun

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *