Yürüyorum yollarda ceplerim tam takır
Midem kazınıyor kaplarım kuru bakır
Aklım bir karış havada, dillerim şakır
Şimdilik, boş beleş işlere gerek yok
Avare yıllar ne çabuk geçti, ömürden
Yazdığım hikayenin sayfaları kömürden
Nedametler peşimde, hepsi sert bir emirden
Yorgunum, boş beleş işlere gerek yok
Geçmişin vebali sırtımda taşıyamıyorum
Feryatlar, figanlar “ne yaptın”yaşayamıyorum
Belim kırıldı, ruhumda sancı aşamıyorum
Gelecek, boş beleş işlere gerek yok
Malayani doldurdun boşuna gönül odanı
Yıkar mı bilemiyorum gözyaşı vicdanı
Sigaya çekince düzelir mi hesap cüzdanı
Ümitsiz, boş beleş işlere gerek yok
Eriyen eski günlerim sanki örümcek ağı
Meşhum kabus gibi mazinin verimli çağı
Arıyor bulamıyorum tutanacak sevgi bağı
Gulyabani, boş beleş işlere gerek yok
Sinemi döven medcezir halimin farkında
Sürükleniyorum ümidim şu dağın ardında
Atinin güzel günleri alacağın gardında
Müflisane, boş beleş işlere gerek yok
Karanlık ülkeleri fetheyleyen süvari
Işığıyla sevdaları aydınlatan havari
Toprak, su ve güneş ol, münbitvari
Silkin kalk, boş beleş işlere gerek yok
Emeğinize sağlı.