Kentine Küskün/ Farzımuhal



eylülde ve ekimde gidenlere

vehmime çöreklenmiş onbinlerce tay 
ılgar telaşesinde şafak öncesi 
sabiler güneşe bo/yanmadan henüz 
öksüz coğrafyanın sıfır noktasından 
direniş yorgunları ülkesine 
selamlar yolluyorum 
anadolu rodina
şahsuvar mehrú
babamın mezarı beyaz 
palandöken ayaz 


kıvrımları erzurum istasyonu beynimin 
küskünlüğüm olağan zafiyeti beklentimin 

“ki yiğidin 
baş barında zerafeti 
hançerde cesareti 
sezilir” 
değil mi babam 

ben kentine küskün adam 
hüviyetimden memleket kısmını sildim 
ne yol kaldı ne yordam 
çığlık kesildim 
beklenen nara yükselmedikçe peronlardan 

alacağın olsun palandöken 
alacağın olsun doğu ekspresi 
duymadın ya bu sesi 

holokosttan geriye düş kırıkları 
vefanın tanımı muğlak poyrazlarda 
lebriz edilen yetimliğimizdir ey halkım 
babadan, anadoludan ve şahsuvardan 

vefalı şehirlerin nesli tükenme sınırında 
yahut ben bir depresif anı duyumsuyorum 
değil mi ki yağmur dargın yağmasın 
değil mi ki dağlar geçit vermez sevdasızlara…

ben kentine küskün adam 
bu şiir travma 
bu şiir koma 
bu şiir gam 

ey şehir 
tayları sorma 
bir de kafa kağıdımı 
herkes duysun 
sen duyma ağıdımı

farzımuhal

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *