1. İnce Memed (Yaşar Kemal )
İnce Memed yoksuldur, evlattır, marabadır, namustur, dosttur, yardır, umuttur, babadır, korkudur, eşkiyadır. Yaşar Kemal’in de dediği gibi içinde başkaldırma kurduyla doğmuş bir insandır. İnsandır, çünkü dünyada var olan her şeyin herkes için olduğunu düşündüğü için insandır. İnce Memed, halkı soygunculardan, vurgunculardan koruyan, onlara sahip çıkan, doğruluktan ve dürüstlükten taviz vermeyen, onların kurtarıcısı olan soylu bir eşkiyadır.
2. Tutunamayanlar ( Oğuz Atay) – Selim Işık
Selim , çocukluğundan beri yaşadığı toplumla uyuşamaz. Evde, okulda, işte çevresiyle arasına sürekli olarak duvarlar örer. Bu yüzden Oğuz Atay onu tutunamayanların prensi olarak tanıtır. Atay, bu kahramanını o derece yüceltir ki onun adı etrafında bir kavramlaştırmaya bile gider. Selimlik adını verdiği bu olgu, doğruluk, çıkar gözetmezlik, içtenlik, sözünün eri olmak, yüreklilik sıfatlarını içinde taşır. Fakat bütün bu özellikler dış dünya ile iletişime geçen Selim’in içine kapanmasına da sebep olan özelliklerdir. Dış dünya ile örtüşememekten dolayı kahramanın yapacağı tek şey oyunlar oynamamaktır.
3. Murtaza (Orhan Kemal ) – Murtaza-
Balkanlardan gelen göçmenlerdendir Murtaza. Kendisini ta memleketten tanıyan bir komiserin yardımıyla mahalle bekçiliğine atanır. İster kendi sınıfına yabancılaşmış biri olarak değerlendirilsin, ister memleketi disipline sokmak isteyen bir Don Kişot olarak kabul edilsin onun dürüst olduğu inkar edilemez. Murtaza, anlayışsızlığı, vazifeyi kutsayışı ülkeyi disipline sokmak isteyişi, insanları haylazlıktan, uyuşukluktan kurtarmak düşüncesiyle, Don Kişot gibi özel bir kişidir. Murtaza mizahi yönüyle olduğu kadar saçmalığı varan idealizmi ile da Don Kişot’a benzer.
4. Heba – Hasan Ali Toptaş – Ziya
Ziya, karısını bombalı bir saldırıda kaybettikten sonra , şehir yaşamının sıkıcılığından bunalıp, hayatın onu olumsuzlayan herşeyinden kaçıp, kendini var etmek için gittiği yer asker arkadaşı Kenan’ın köyüdür. Ama elbette hayat onun için heba olmuş bir serüvendir. Ama heba olmuş yaşamın içinde yine de var olmak ister. Gerçekte hiç var olamadığı ve tutunamadığı için rüyalar ve hayaller onun kaçış noktalarıdır. Romanın en uzun bölümü Sınır, Ziya’nın 70’li yıllarda Suriye sınırında geçen askerlik anıları damgasını vuruyor romana. Ziya sınırda müsademelerde ölenlerin acısını hiç unutmaz, yasını tutar. Kaybolan insani değerlere, vicdani duygulara, barışa, huzura duyulan özlemin cisimleşmiş hali gibidir Ziya.
Listeye en beğendiğiniz roman karakterlerinin eklenmesini istiyorsanız Editor@cizlavet.com a email atabilirsiniz