Ne Söylersen Söyle…/Emin O. Uygur

Ne Söylersen Söyle…

Annemin çok kullandığı sözlerden biridir. O da annesinden duymuş. Koca bir hayat dolu iki cümle:

Ne söylersen söyle, işte böyle.

Bilgelik okullar bitirmekle olmuyor sanki, ne dersiniz? Anneannem okula gitmemiş. Köyde sekiz evlat yetiştirmiş. Savaş yıllarında dağlarda kalmışlar bir süre. Kaç Kaç günleri derlermiş o günlere. İlginç bir isim değil mi? Güney illerinin işgali yıllarında halk düşman çizmesi altında ezilmemek için dağlara çıkmış ve bu günler Kaç Kaç günleri olarak kalmış hafızalarda. Neyse konu fazla dağılmadan gelelim bizim söze.

İnsan konuşur ama konuşanı dinleyen lazım. Her dinleyen de tam bir dinleyici midir? Konuşmanın, kelimelerin, hislerin kaçta kaçı makes bulur dinleyicide. Hem kişinin ne dediği, dinleyenin anlayışı kadardır. Bu yüzden değil midir, binlerce güzel hakikat havadaki moleküllere karışıp gitmekte her saniye. Söz elbette güzledir. Beyan insan için çok büyük bir nimettir. Ama söz ile alıncak yol herkes için ve her zaman aynı değildir. En basit bir konuda en net bir vakada bile yüzlerce farklı yansıma meydana gelebiliyor. Herkesin göz retinası, ayak izi, parmak izi, dili, konuşması farklıdır. Belki de herkesin duyması da farklıdır. Ve bu yüzden her bir kelime her bir cümle her kulakta farklı bir tesir farklı bir uyansıma meydana getirmektedir.

Bu sözde de sonuçta bir boşluk hissi oluşuyor insanda. İşte böyle… Evet ucu açık kalmış bir hayat karesi. Tam açacakken soğuk vurmuş bir bahar tanesi. Tam yola çıkacakken geri dönmek zorunda kalmış bir sefer sevinci…

Kulak vermek, can kulağı ile dinlemek gibi deyimler uzak mı kaldı hayatımıza? Yoksa tarih her hayatta tekerrür ediyor da haberimiz mi yok?

İşte böyle…

eminosmanuygur

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *