Beklenen Gönül / Yusuf Cançelik

Gidiyorum bu elden, alıp da geçmişimi yanıma

Koyuyorum sır küpüne kimse bulmasın diye 

Vaveylan duyuluyor ha geldi ha gelecek canıma

Yıllar geçse de üzerinden hala bekliyorum o yerde

Kainat; Masum değil kimse koyarken  seni kalbime 

Masa başında  yeni yanmış sigaram ve demli hayalimle 

Cılız bedenler  nöbet beklerken sokak bitiminde

Ürkek ellerini arıyor ellerim yeni doğmuş gözlerinle

Melodiler tutuşmuş el ele kaçışıyor dillerden

Hayal kuruyor hayallerim bir olmak için seninle

Sen gelirken güneşi küstürüp kara geceden

Baharımı başlatan nur geliyor küflenmiş sayenle 

Kader bu yazınca mürekkepsiz kalemi ile seni

Kala kaldım sensiz ve bensiz gittiğim her şehirde

Düğün kuruldu içimde nihavent makamı eşliğinde bir ilahi

Dil-efruz sedana şifa diye, rahman göndersin dil-teşneni

Yusuf Cançelik

Bir yanıt yazın