Anlarsın bazen…
Esrarı çözülür girift bilmecelerin. Gri bulutlara renk gelir de aralanır perdeler. Sevinirsin bir çocuk gibi ama başka türlü bir sevinç olur bu; paranteze alır, saklarsın.
İnsancıklar romanından Dostoyevski ses olur içindeki sese:
“Ne kadar çok anladıysam, o kadar derinlere battım, sıkıştım kaldım.”
Bir mengenenin demirleri arasında çiçeği bahar kokan bir çilek olursun. Yaklaşmadan demirler daha, sıkışırsın. Bir bataklığa bırakılan şakayık olursun o an. Anlamak; çeker içine renklerini, tutar bırakmaz seni. Ellerin saçlarına doğru gider ve şair Necip Fazıl eğilir kulağına:
“Anlamak yok çocuğum , anlar gibi olmak var ;
Akıl için son tavır , saçlarını yolmak var”
Anlarsın bazen…
Takvim yapraklarının sadece kağıt demek olmadığını ve bir gözün altındaki çizgilerde hangi notaların saklandığını… Harfler, heceler karışır da ayakları birbirine dolanır kelimeler ve rotasını kaybetmiş bir geminin dalgalar arasında sallanışı gibi başını döndürür de cümleler; eğilmiş bir baş ve göğe doğru uzanmış bir çift elin yanında asırlardan taşan manaları yudumlar ve kitapların sadece kağıt demek olmadığını anlarsın.
Anlarsın bazen…
Dilina aşina olamadığın yabancı bir ülkede ya da dılına (gönlüne) bigane kalanların olduğu öz yurdunda lugatlerin taş duvarlı zindanlara dönüştüğü bir hengamede radyodan bir şarkı yetişir imdadına. Seyid Nesimi’den eller,kollar, diller ulaştırırlar sana ve anlarsın…

Har içinde biten gonca güle minnet eylemem
Arabiyi, Farisiyi bilmem, dile minnet eylemem
Sırati müzre müstakim gözetirim rahimi
Zalimin talim ettiği yola minnet eylemem
Zalimin talim ettiği yola minnet eylemem
Bir acaip derde düştüm herkes gider karına
Bugün buldum bugün yerim, hak kerimdir yarına
Zerrece tamahım yoktur şu dünyanın varına
Rızkımı veren Hüdadır kula minnet eylemem
Rızkımı veren Hüdadır kula minnet eylemem
Ey Nesimi, can Nesimi ol gani mihman iken
Yarın şefaatlarım Ahmedi Muhtar iken
Cümlenin rızkını veren ol gani serdar iken
Yeryüzünün halifesi hünkara minnet eylemem
Yeryüzünün halifesi hünkara minnet eylemem
Hassasiyetimiz kırıldı, toparlasak işe yarar mı acaba?