Hoşgeldin Bebek / Martı

( 2. Bölüm ) VE … Sonunda Doğdum

Ve… Sonunda Doğdum… Hemen aradı gözlerim Annemi,
Ama, nedense, çok gergindi. Ve … Yaşlıydı gözleri ?
Oysa Bebekler ağlar doğarken, Anneler ise olur neşeli.
Annemse, kara kara düşünüyordu. Tıpkı Musa’nın Annesi gibi.

Ardından, Babamı aradı gözlerim. Sırtımı yaslayacağım O Yiğidi,
Ama, içerisi adam doluydu. Bilemedim ki. Kimdi O. Hangisi ?
Doktor, hemşire, yeşil-mavi önlüklü. Hepsi belli,
Peki, kimdi bu amcalar ? Başımızda bekleyen, şapkalı ve tüfekli.

Acaba bir Şehzade miydim ben ? Bu da bir Hoş geldin Merasimi (!)
Yoksa, neden yapıIsın ki, böylesi bir Hoşamedi (!)
Aylar geçti. Ama nedense, Babam hala gelmedi?
Sonradan öğrendim ki. O da başka bir Koğuşta, saymaktaymış günleri.

Bir de hatırlıyorum, odaya doluşan Melekleri,
Yalnız bırakmamışlardı. Çaresiz, bir başına, yapayalnız Annemi.
Aslında. Bir çeşit Babasız doğmuştum, Ben de. Mesih gibi,
Demiştim ya. Annem de bir çeşit iftiraya kurbandı. Meryem gibi.

Ama inanın. Her şeye rağmen, ne kaygı duydum, ne de endişe.
Allah var, gam yok! Biliyordum. Elbette her şey O’nun elinde.
İsterse, büyütür Beni, Firavun’un Saray’ında hem de.
Ya da Yusuf gibi. Mazlum girer, Melik çıkarım. Yatıp, yedi sene.

Martı

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *